En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
5 Nisan 2018

MODERN SÖMÜRÜ TEKNOLOJİK KISIRLIĞA DAYANIR



MODERN SÖMÜRÜ NASIL YAPILIYOR?

Önce reklam ve pazarlama ile maddi gücünüzün ötesinde tüketime dayalı yaşam tarzı pompalanarak talep yaratılır. Akıllı telefondan ithal taşıta, ilaçtan aşıya ve her türlü teknolojiye kadar herşeyi, paranız olmadığı için borçla alırsınız. Size bu borcu nasıl verirler?

Borç olarak istenen rakamı ekrana yazıp hesabınıza enter yaparlar, hepsi bu kadar. FED, son 200 yılda bastığı karşılıksız doların 8 katını pandemi döneminde basmadı mı? Nasıl bastı? Mürekkep bile harcamadan enter tuşuna basarak. Devşirme ekonomistlerin görevi ise laf ebeliği ile halkı uyutmak, modern sömürüye aracılık etmek. Türkiyenin tasarruf edecek parası yokmuş, mecburen borç alarak yaşamak zorundaymışsınız. Verdikleri hayali doların karşılığında hem faiz alırlar, hem de isteklerimizi yapacaksınız diye dayatırlar. Pandemi nedeniyle 650 milyar dolar dağıttılar. Küresel ısınma bahanesiyle 3.5 milyar euro dağıttılar. Tabii bedavaya değil. Ne dedilerse yapmanız kaydı şartıyla. Modern sömürgecilik işte böyle parmak oynatarak, emir ve talimatları kibarca ileterek yapılıyor. Karşı çıkarsanız önce parmak sallar, sonra mehdi kılığında Derviş gönderirler. Derviş, 15 günde 15 kanun çıkararak isteklerini aynen dikte eder. İnat ederseniz papaz olayında olduğu gibi doları yükseltir, ekonominizi perişan ederiz diye açıkca ve terbiyesizce söylerler. Adamların gizlisi saklısı yok artık. Darbeler, postmodern darbeler, 15 temmuz gibi işgal denemeleri, direnen yönetimleri hizaya getirmek içindir. Sözün özü, ekonomi, modern sömürünün aracısı olan ekonomistlere bırakılmayacak kadar önemlidir. Sadece oto ithali bile modern sömürünün nasıl yapıldığını gösteriyor. Yergök ithal araç dolu. 30 milyon aracı ülkemizde üretseydik, bunlara harcadığımız yüzlerce milyar dolar içerde kalır, dış borcumuz olmazdı. Yüksek faizle borçlanmak ve borç verenlerin dayatmaları sonucu asgari ücretli bir ülke olmazdık. Modern sömürü budur. Kazandığımız parayı faize ödüyoruz. Borçlar ise sürekli artıyor. Sömürü lobisi ise bunları biz üretelim, dövizi teknolojik devrim için harcayalım demiyor. Aksine yerli otoda milli teşebbüslere karşı çıkıyor, şeftali üretin diye dalga geçiyor. Ülkeyi modern sömürü ve asgari ücrete mahkum eden bu lobi tasfiye edilmeden Türkiye düze çıkamaz.

TEKNOLOJIK KISIRLIĞIN NEDENİ

ARAŞTIRMA, BULUŞ, PATENT ÖNEMLİ AMA ONDAN DAHA ÖNEMLİSİ BUNLARDAN KAZANDIĞINIZ PARADIR. KAZANDIĞINIZ PARA YOKSA BULUŞ VE PATENTİNİZ ZİHNİ SİNİR PROJESİ DEMEKTİR.

MODERN SÖMÜRÜ DÜZENİNİN TEMELİ, ÜNİVERSİTE VE AKADEMİNİN BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜRETİMİNİ ENGELLEMEYE DAYANIR.

BUNUN YOLU DA ; SIFIR BÜTCEYLE YAPILAN VE BİR İŞE YARAMAYAN, BİLİNENİN TEKRARI OLAN KOPYA YANİ ÇÖP TEZLER. BUNLARI TEZ MERKEZİNDE TOPLASAN NE YAZAR? BUNLAR BELKİ İLERİDE 70 YILLIK MODERN SÖMÜRÜ DÜZENİNE YOL AÇAN BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK KISIRLIĞIN TARİHİ BELGESİ OLUR. 

TEKNOLOJİK KISIRLIĞIN NEDENİ, MİLLİ VE YERLİ TEKNOLOJİK ÜRETİMİN YOLUNU AÇAN MİLLİ KONGRELERİN ENGELLENMESİDİR. 

ŞİMDİKİ KONGRELER, KÜRESEL ŞİRKETLERİN REKLAM VE PAZARLAMASINI YAPAN İŞBİRLİKCİ AKADEMİNİN ÜLKEYİ SÖMÜRGE PAZARI HALİNE GETİRMESİNE, PAHALI İTHALAT VE CARİ AÇIĞIN ARTMASINA YOL AÇIYOR. BİLİM DÜNYAMIZI VE AKADEMİYİ  SÖMÜRGECİLERİN BOYUNDURUĞUNDAN KURTARMAK GEREKİYOR.

TEKNOLOJİK KISIRLIĞIN BİR DİĞER NEDENİ ;

ÜNİVERSİTE - SANAYİ İŞBİRLİĞİNİN ENGELLENMESİDİR. BUNUN SORUMLUSU ÜLKEYİ SÖMÜRGE PAZARI HALİNE GETİREN İTHALCİ, MONTAJCI OLİGARŞİ. 

NEDENİ BASİT : 

İTHAL MALLAR TÜRKİYEDE ÜRETİLMESİN.

TÜRKİYE BUNLARA YİNE MİLYARLARCA  $ ÖDEMEYE, CARİ AÇIK VERMEYE, İMF DEN BORÇ VE EMİR ALMAYA MAHKUM OLSUN.

TÜRKİYEDE NE ZAMAN MİLLİ VE YERLİ UYANIŞ OLSA, İTHAL MALLARI TÜRKİYEDE ÜRETELİM MUHABBETİ OLSA, HEMEN DARBELERLE YOK EDİLMİŞTİR. 

İLAÇTAN AŞIYA, İTHALDEN MONTAJA MUHTAÇ VE BAĞIMLI OLMAMIZIN NEDENİ : ÜLKENİN KAYNAKLARINI SÖMÜREN KARA DELİK : BU BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİDİR.


ABBAS GÜÇLÜ NE GÜZEL YAZMIŞ :

ABD ve ÇİNİN PATENT YARIŞI

Abbas Güçlü - Milliyet

İnovasyon Çağı’nı yaşıyoruz.

Ne kadar yaratıcı ve yenilikçiyseniz, hemen her alanda ama özelikle de ekonomide o kadar güçlüsünüz

Patent sayıları da bu konudaki önemli göstergelerden biri.

Ulusal patentler, her ne kadar önemli olsalar da uluslararası yani dünya genelinde kabul görenler kadar değer taşımıyor.

Bu yüzden küresel patent sayıları her zaman dikkat çekiyor.

Bu çerçeveden baktığımızda, dünya bilimine katkı sıralaması, dünyanın en iyi üniversiteleri, dünyanın en çok patent üreten firmaları ve küresel patent sayıları çok fazla önem taşıyor.

İlk 10’da, ilk 100’de, ilk 300’de, ilk 500’de üniversite sayımız nasıl ki yok denecek kadar az ise firma sayımız da bir o kadar az.

ABD ile Japonya arasındaki patent yarışında, araya giren Çin, şu an için ABD için büyük bir risk oluşturmasa da gelecekte, tıpkı Japonya’ya olduğu gibi ABD’ye de nal toplatırsa, hiç şaşırtıcı olmaz!..

ABD’yi ABD yapan

ABD’yi dünyanın en güçlü ülkesi kılan, hiç kuşkusuz, bilime, teknolojiye ve inovasyona verdiği önem.

Üniversite, Ar-Ge ve global şirketlerini cazibe merkezi haline getirerek, dünyanın en parlak gençlerini ülkesine çekiyor ve onların yarattıklarıyla dünya liderliğini sürdürmeye çalışıyor.

Bunu üniversite sıralamalarında da diğer parametrelerde de fazlasıyla görüyoruz.

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO), 2017’de küresel patent başvurusu açısından dünya birincisi olarak ABD’yi açıkladı.

WIPO’nun verilerine göre ABD, 56 bin 600 adet patent başvurusuyla 2017’nin en çok patent başvurusu yapan ülkesi.

ABD’yi 48 bin 900 adet patent başvurusuyla Çin ve 48 bin 200 adet patent başvurusuyla Japonya takip ediyor.

Peki, 2017’de ülkemizin küresel patent sayısı kaç?

Her ne kadar, son yılların rekoru kırılsa da toplam küresel patent sayısı sadece ve sadece 214!

Çinli Huawei ve Zhongxing şirketleri ise 4 bin 24 adet ve 2 bin 965 adetle, dünyanın en çok patent başvurusu yapan ilk iki şirketi oldu.

Bu iki şirketi Intel (ABD) şirketi, Mitsubishi (Japonya) ve Qualcomm (ABD) şirketleri izledi...

Oysa önceki yıllarda IBM, Samsung, Canon, Google ve Apple ilk sıralarda yer alıyordu!..

Bizdeki durum

Yerel patent sayılarına baktığımızda, on binlerce marka ve patentten söz ediliyor ama bunların ne kadarı üretime dönüşüyor, işte o tartışılır.

Paten üretiminde İstanbul açık ara birinci ve en yakın rakibini 4’e katlamış durumda...

Patent üretiminde, İstanbul’u Ankara, Bursa, İzmir, Kocaeli, Gaziantep, Konya, Sakarya, Eskişehir izliyor. Bazı illerimizde tek patent başvurusu yapan bile yok!

Türkiye, patent üretiminde her ne kadar ilk 25 içerisinde yer alsa da tıpkı dünya bilimine katkıda olduğu gibi, ilk 10 ülke dünya biliminin ve dünya patent sayısının yüzde 90’nını üretiyor!..

Eğer gelecekte küresel markalar yaratarak dünya ekonomisinde söz sahibi olmak istiyorsak, bunun yolu eğitimden, bilimden, inovasyondan, patentten ve çok daha önemlisi katma değeri yüksek ürünlerden geçiyor! Yoksa kendini tahıl ambarında hayal eden aç tavuktan hiçbir farkımız olamaz!

TEZ ÇOK DA, PEKİ YA PATENT SAYISI?

Önemli bir adım ama çok daha önemli olan yapılan tezlerden ne kadarının patente ve endüstriyel ürüne dönüştüğü?

Evet master ve doktora yapan araştırmacı sayımız hızla artıyor, ancak bu  araştırmalardan pek çoğunun sadece ve sadece akademik kariyer için yapıldığını da hepimiz biliyoruz.

Çetinsaya’nın bu yöndeki yaklaşımı önemli ama yetersiz:

“Bu tez merkezimizde, 1987 sonrası 350 bin tezimiz mevcut. Tez merkezimizi geliştiriyoruz. Aynı zamanda bu tez merkezimizin içine yurt dışındaki Türk vatandaşlarımız tezlerini de ekledik. Daha da ötesine geçiyoruz. Türk üniversite tarihi boyunca üretilmiş, yapılmış bütün resmi yayınları da bu merkezimize ekleyeceğiz. Yani İstanbul Üniversitesi’ndeki hocaların yapmış olduğu makaleleri, tezleri ulusal açık erişim sistemi içerisinde bütün dünyanın istifadesine sunacağız. Bunun için bütün alt yapılar tamamlandı. Bunu da dispeç yazılımı ile yapıyoruz. Bu sayede bütün arama motorlarında kullanıma açılacak. Eylül sonu- Ekim başında açılışını gerçekleştireceğiz.”

Şimdi gelelim can alıcı soruya:

Bütün bu araştırmaların ülkemize katkısı ne oldu?

En ileri ülkeler, hatta eyaletler bile, madem ki bu araştırmalar bizim kaynaklarımızla destekleniyor, bize katkısı ne sorusunu soruyor. Ve bu tavrı göstermenin zamanı, bizde de geldi de geçiyor!..

Biyoteknoloji ve mRNA Üniversitesi ve Araştırma merkezi acilen kurulmalı

Yıllardır anlatıyoruz ama başaramadık. Bütçe açıkları ve cari açığın temel nedeni ilaç, aşı ve teknoloji harcamaları. Buna hiçbir hazine dayanamaz. Bu harcamalar postmodern tıbbın çok pahalı faturası nedeniyle giderek artıyor ve artacak. Buna hazırlıklı değiliz. Sağlık harcamaları 9 yılda 8 kat arttı ama yine de yetmiyor. Ekranlarda ağlayan bebekler, hastalar ve anneler giderek artıyor. Sadece bir hasta için SMA ilacı fiyatı 2.4 milyon $ dersek konu daha iyi anlaşılır. SGK kanser, diyabet  kalp, böbrek... ilaçları için sürekli açık veriyor. Bilim teknolojideki vesayet zihinleri küresel çıkarlara kilitlediği için bu deli gömleğinden çıkamıyoruz, çıkmamız mümkün değil. Beyin gücümüz mandacılık nedeniyle milli çözümler üretemiyor. Önümüzdeki yıllarda mRNA CRISPR teknolojisiyle yeni tedaviler gelecek. Bazı tedaviler geldi zaten. Mesela  SMA tedavisi. Ama fiyatı 2.4 milyon $. Sadece aşıya 5 milyar dolar ödedik. Bu tedaviyi almak isteyenler neyini verecek? Her şeyin tedavisi bulunuyor diye kimse boşuna sevinmesin. Vatandaş yılda 40 milyar TL tutan çok ucuz ilaçların katkı payını bile ödemekte zorlanıyor. Sağlık bütçeleri sürekli açık veren ülkeler milyon dolarlık mRNA ilaçlarının parasını nasıl ödeyecek? Küresel sistem Kızılaya çalışmıyor. Tek çare, kaynakları tek yerde toplayan Biyoteknoloji ve mRNA Üniversitesi ve Araştırma merkezini kurmaktan geçiyor. Acilen. Yoksa ağlayan hastalar, bebekler, anneler kaderimiz olacak. Kaynak yok diyenlere, her yıl 110.000 kişiyi öldüren milyonlarca kişiyi de hastalıktan süründüren sigara, alkol ve zararlarına her yıl 25 milyar harcadığımızı hatırlatalım.

KAYNAKLAR

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/abbas-guclu/tez-cok-da--peki-ya-patent-sayisi--1887405/

http://m.milliyet.com.tr/yazarlar/abbas-guclu/abd-ve-cin-in-patent-yarisi--2632765/




Bu yazı 1,367 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,472 µs