En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
30 Temmuz 2007

KOLESTEROL MASAL MI ?



TÜM YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYU TIKLAYINIZ 

http://slaytyerim.com/slaytlar/cat_view/36-salk.html  

• Okuduğumuz veya duyduğumuz her şeye inanacak mıyız? Hangi bilgi doğru? Hangi bilgi geçerli? Birbiriyle çelişen bilgi akışı ve bilgi kirliliği yüzünden insanlar ne yapacağını bilemiyor, zihinler karışık. Doğru ve güvenilir bilgiye nasıl ulaşabiliriz?

• Küreselleşen dünyada sağlık sektörü ile diğer sektörler arasında, ilaç sektörü ile sağlık teknolojisi arasında ve ilaç sektöründe de şirketler arasında, kıyasıya rekabet yaşanıyor. Bu kıyasıya rekabet, tedavi yöntemleri ve kolesterol ilaçları hakkında kafaları karıştıran bilgi kirliliği yaratıyor. Dün önerilen bir ilaç veya tedavi yönteminin bugün yararsız hatta zararlı olduğu söyleniyor, yarın ise ne olacağı belirsiz. İnsanlar şaşkın ve kızgın, kime ve neye inanacağını bilemiyor.

• Depresyondan kolesterol ilaçlarına, stentlerden sihirli gıdalara kadar bu çelişkiyi sürekli yaşıyoruz. Bugün moda olan yarın değişiyor. Halkı aydınlatmak bahanesiyle reklam kokan çelişkili yazı ve haberler  yüzünden, her çeşit yayını çok dikkatli değerlendirmek zorundayız. Öncelikle doktorunuza danışmadan sakın ilacınızı bırakmayın! Konuyu gereksiz ayrıntıya ve sıkıcı rakamlara boğmadan bilimsel gerçeklerin ışığında özetleyelim: 

• Kolesterol bir masal değil, kalp ve damar hastalıkları için ciddi bir risk faktörüdür. Bu riski azaltmak için diyet gereklidir ancak yeterli değildir. En iyi diyet bile kolesterol takibinde en iyi gösterge olan LDL kolesterolü ancak % 10-15 azaltır fakat ölüm oranını etkilemez. 

• Günümüzün sihirli ilacı olan ve dünyada 20 yıldır kullanılan statinler, tıbbın güvenli ilaçlarıdır. Nadir görülen yan etkilerin çoğu yanlış kullanıma bağlıdır. Kalp damar hastalıklarını ve buna bağlı ölümleri azaltma etkisi de çok iyidir. LDL kolesterolü % 30 ve daha fazla oranda azaltarak kalp damar hastalıklarını ve ölüm oranını azaltır. Ayrıntılı bilgi için, WOSCOPS, AFCAPS, HPS isimli bilimsel araştırmaların incelenmesi yeterlidir.  

• Statinlerin kalp damar hastalıkları ve ölüm oranını azaltması, hastalık ortaya çıktıktan sonra da geçerlidir. Ayrıntılı bilgi için, 4S, CARE, LİPİD,  HPS isimli araştırmaların incelenmesi yeterlidir. 4S çalışmasında 20-40 mg simvastatin, 5.4 yıllık takipte ilaç almayan gruba göre koroner ölümleri  % 42 azaltmıştır. Başka bir çalışmada ise, statinler  % 33 azalma sağlamıştır. Ciddi araştırmaların hemen tümünde benzer sonuçlar elde edilmiştir.  

• Bu rakamlar ne anlama gelmektedir? Bir ilaç veya yöntem, ölüm oranını % 3 ten % 2 ye indiriyorsa, 100 kişi de sadece 1 kişiyi kurtarıyor demektir. Yani başarı  % 33,  mutlak risk azalması ise % 1 demektir. Kolesterol tedavisiyle mutlak riskin % 3 azaltılması yani 100 kişiden 3 kişinin kurtarılması hafife alınacak bir başarı değildir. Taşıtlara emniyet kemeri takılması Türkiye için yılda 260 kişinin kazalarda ölmesini engellerken kolesterol tedavisinden daha az başarıya sahiptir. Bu 260 kişinin kurtulması için milyonlarca kişi emniyet kemeri takmak zorunda. Ama kimse milyonda 26 kişinin kurtarılmasını hafife almıyor veya takmayalım demiyor. Üstelik takmayana ceza geliyor. Keşke hastalık ve ölümleri % 100 önleyen mucize yöntem ve tedaviler bulunsa. Ne yazık ki bilim bu şekilde iğne ile kuyu kazarak ilerliyor.

• Bu sonucu insanların kabullenmesi tabii ki zordur. İnsan psikolojisi, bu kadar para ve çabaya karşı daha iyi sonuç istiyor. Siz eğer ‘yüz kişiden sadece üç kişi kurtulacak’ derseniz kimse ilaç almaz, doktora gitmez, emniyet kemeri takmaz, riski azaltan hiçbir yöntemi önemsemez. Ancak hafife alınan bu % 3 lük azalma bile çok önemlidir. Neden? Çünkü bu sonuç,  yüz milyon kişi de 3 milyon kişinin, 1 milyar kişi de ise 30 milyon kişinin kurtarılması demektir. Amerika’nın Irak’ta ölen 3 bin askeri nedeniyle nasıl karıştığını göz önüne alırsak elde edilen yarar, hiçte küçümsenecek bir başarı değildir.

• İngiltere’de yüksek riskli hastalarda LDL kolesterolü 70 mg altına düşüren doktorlar, sağlık harcamalarını azalttığı için, tasarruf edilen miktarın bir bölümünü ödül olarak alıyor. Türkiye’de ise LDL kolesterol 160 mg altında ise ekonomik nedenlerle ilaç yazamıyoruz. Halbuki pahalı olduğu için kullanımı kısıtlanan bu ilaçların uzak doğu ülkelerindeki fiyatları sudan ucuz. Ancak Patent yasası elimizi kolumuzu bağlıyor.

• Kalp damar hastalıklarını önleme konusunda yeni moda olan ‘Toplam risk yönetimi’ stratejisi, küçük başarıları önemsemeyenleri bile rahatlatacak nitelikte. Çok tutulan bu yöntem bilimsel kanıt ve araştırmalara dayanıyor.  Bu anlayışa göre tüm risk faktörlerinin hepsine birden saldırmak gerekiyor. Yani yüksek tansiyon, sigara, şeker hastalığı, şişmanlık… Ne kadar risk faktörü varsa her birinin ortadan kaldırılması, üst üste eklenen bu minik rakamların toplamından çok daha fazla mutlak risk azalması sağlıyor. Yani bize kırpıntı gibi gelen % 2, %3, %4 gibi küçük rakamlar toplanarak değil adeta çarpılarak toplam riski belirliyor.

• Bu yöntemle tüm risklerin önlenmesi, bir salgın gibi yayılan kalp damar hastalığı ve buna bağlı ölümleri önemli oranda azaltırken, yaşam süresini uzatması nedeniyle başka sorunlara yol açıyor.

• Bu tedavilerin önemli bir yan etkisi, dünyada uzayan ömür nedeniyle sosyal güvenlik kurumlarının çökmesidir. 90 yaşını geçen emeklilerin giderek arttığı dünyamızda,  ortalama ömüre göre eskiden hesaplanan primler, sağlık harcamaları ve maaşlara yetmeyeceği için sosyal güvenlik kurumlarının açıkları nasıl telafi edilecektir? Birçok ülke, petrol kuyuları ve doğal kaynaklar için dünyayı talan ederken giderek yaşlanan Avrupa kara kara düşünmektedir. Ülkemizde ise konunun bu yönü gündeme gelmemiştir. Tedavilerin zorlaştırılması ve kolesterol karşıtı kampanyalar bu konuyla ilgili olabilir mi?  

• Sonuç olarak, bu risk faktörlerini doğuran ve hastalık üreten yaşam tarzını değiştirmek yerine, etkili olduğu kesinlikle kanıtlanan bu hapları milyarlarca dolar ödeyerek ve avuç avuç yutarak, tembel ve şişman bir dünyada yaşamaya mahkum oluyoruz. Çünkü yapılan araştırmalar, yaşam tarzını değiştirmenin yani insanlığa giydirilen bu deli gömleğini çıkarmanın mümkün olmadığını söylüyor. Neden acaba? Bilim dünyasının çözmesi gereken asıl Da Vinci’nin şifresi bu ! 

• Bu gömleği giydirenler de dahil kimse bu sorunun cevabını bilmiyor. Ancak küresel ısınmanın küresel mehdisi olan Nobel ödüllü ABD eski başkan yardımcısı Al Gore’un ifade ettiği bilimsel gerçek şu: Küresel felaket yaklaşıyor. Bizi ve dünyamızı hasta eden bu yaşam tarzını hemen sorgulamazsak, yarın çok geç olacak. Bu yaşam tarzı, bizi ve dünyamızı yok edecek!

• Kaynak: 

www.iyibilgi.com 30.07.2007


TÜM YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYU TIKLAYINIZ 



Bu yazı 1,783 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,832 µs