En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
7 Ekim 2021

EĞİTİM NASIL OLMALI?



EĞİTİMDE TEMEL SORUNLAR 

Temel sorun bina, dersane, laboratuvar, bilgisayar, yazı tahtası gibi alt yapı sorunları değil, eğitimin özüdür. Milyarlar harcanan şaşalı okullar nasıl eğitiyor ve ne öğretiyor? Sadece malumat. Bilgi yarışmaları, test imtihanları, dersaneler, okullar, çoktan seçmeli testlerle zihinleri bilgi çöplüğüne çeviriyor. Teknoloji üretemeyen, yaşamsal sorunları çözemeyen para ve zaman kaybı ne işe yarıyor? Kurbağa bacağından Missisippi nehrine kadar işe yaramaz bilgiyle yapılan zihinsel işgal yüzünden beyinler dumura uğruyor. Gereksiz bilgiyi moloz gibi zihinlere boşaltan eğitim yüzünden beyinler enkaz altında can çekişiyor. Bu enkazdan kurtulmadan hangi sorunu çözebiliriz?

Eğitim konusunda 70 yıldır yapılan, eğitimin alt yapısını geliştirmek. Devasa binalar, elektronik yazı tahtaları, bilgisayarlar, online eğitim... Eğitimin sadece teknolojik altyapısını ve yöntemlerini geliştirmek yeterli değildir. Eğitimin kime yaradığı çok daha önemlidir. Eğitim, küresel çıkarlara değil, milli çıkarlara uygun olmalıdır. Böyle olmazsa, parayı siz harcarsınız ama yetişen nesiller yurtdışına kaçar. Milli ve yerli teknolojik üretime değil, ithal lobisi küresel şirketlere çalışır. Sonra da sigara, alkol, fastfood, akıllı telefon, ithal taşıtlar... için trilyon dolarları yabancıya hediye ederiz.

Bu kadar okumuş, yazmış, yetişmiş adama, bu kadar üniversiteye rağmen milyonlarca bina çürük diye yıkılıyor. Bunları yapan, izin veren ve göz yuman mimar, mühendis, yönetici, teknik eleman ve akademisyeni kim eğitiyor? Göl havzasına havaalanı yapanlar, dere yatağına bina yapanlar, bunlara izin verenler ve bunlara göz yumanlar, hep bu eğitimin kurbanı. Piknik yerleri ve sahiller pislik içinde. Bu eğitim çevre ve temizlik bilinci bile veremiyor. Kurallara uymayan, kanun nizam tanımayan, şiddeti ilke edinen, ahlaksız, seviyesiz tipler hep bu eğitimin eseri. Eğer düzgün ve bilimsel bir eğitim olsaydı, bu eğitim yaşam tarzına yansır, felaketler kader olmazdı. Sağlıklı bir eğitim olsaydı, önlenebilir hastalıklar içinde kıvranmaz, bedensel, ruhsal, sosyal ve zihinsel yönden sağlıklı bir toplum olurduk.

Açıkca adını koyalım: Bilim ve teknolojide geriliğin ve tüm sorunların nedeni Fulbright eğitimi sistemi. Bu eğitim Hintlilere logaritma cetvellerini ezberleten sömürge eğitiminin Amerikan versiyonu. Beyin gücünü küresel çıkarlara kaptıran ülkeler, ilaç aşı ve yüksek teknoloji gibi pahalı ürünleri üretemez, borç - faiz sarmalına girerek modern sömürüye mahkum olur. Zengin ve gelişmiş olmanın yolu milli beyin gücünden geçer, bunu başarmanın yolu ise milli eğitimdir. Okulların tabelasına milli yazmakla eğitim milli olmuyor.

Eğitim ve öğretimin önündeki en büyük engel, ezberci ve çoktan seçmeli test odaklı yazılım. Herkes en iyisini istiyor ama bunu nasıl keşfedip üreteceğini bilmiyor. Çünkü eğitim zihinlere ithal yazılımlar yüklüyor. Sonuçta asgari ücretli ırgatlık kaderimiz oluyor. Fulbright eğitimi, tarlada 1 lira olan salatalığı 2 liraya satacak bilgi, donanım, ahlak ve beceriyi insanımıza veremiyor. Düzgün aile çocuklarını, halkını kazıklayan ahlaksız, vicdansız, beceriksiz tiplere dönüştürüyor ve bizi bu hale getiren eğitime milyarlar harcıyoruz. Burada bir sakatlık yok mu? Eğitim aileden başlıyorsa, ailelerin eğitimini kim veriyor? Bu kadar okumuş, yazmış, yetişmiş adama, bu kadar üniversiteye rağmen neden bu haldeyiz? TOBB başkanı sanayide çalışacak eleman bulamıyoruz derken milyonlarca mezunun işsiz kalması, eğitimin ne kadar plansız ve niteliksiz olduğunu gösteriyor.   

Bu eğitim sağlıklı, ahlaklı, vicdanlı, saygılı bireyler de yetiştiremiyor. Tecavüzü, vahşeti, şiddeti, alkol ve bağımlılığı önleyemiyor aksine artırıyor. Materyalist eğitim, düzgün ve ahlaklı toplum olmayı engelliyor. Bilimden yaşam tarzına, ahlaktan kültüre yozlaşmanın nedeni eğitim sistemi. Acıkmadan yiyeni, komşusu açken tok yatanı, çalanı, çırpanı, yalanı talanı kim eğitiyor? Demek ki iyi eğitim veremiyoruz. Bu yüzden sosyal, ruhsal, bedensel ve ekonomik hastalıklar içinde kıvranıyoruz.

Muhteşem bir medeniyetimiz var ama zihinsel yazılım batı kaynaklı olduğu için batı medeniyetine alternatif olarak sunamıyoruz. Medeniyetimizi güncellemek, geliştirmek ve dünyaya sunmak için Fulbright yerine milli eğitim ve milli akademi gerek. Bunu yapacak olan bilim ve aydın dünyamız, çağdaş uygarlık diye dünyayı küresel ısınmaya, kan ve ateşe boğan tek dişi kalmış canavarın peşinden koşuyor, ondan medet umuyor.

Bu eğitim, milli olmaktan uzak. Milli değerler yerine küresel yazılım yükleyen eğitim milli olamaz. Toplumsal yozlaşmanın nedeni kendi inanç, kültür ve tarih köklerinden uzaklaştıran, hippi ve zombi nesiller yetiştiren, bilimden uzak materyalist eğitim anlayışıdır. Okuma, anlama, idrak, sorun çözme, keşfetme yeteneklerini körelten bu eğitim sistemi değişmeli ama yerine nasıl bir eğitim olmalı?

 

EĞİTİM NASIL OLMALI 

1. Milli olmalı :  

Bizi millet yapan geleneklerimizi, milli kültür ve değerlerimizi yok eden değil, tam tersine genç nesillere öğreten bir eğitim istiyoruz. Batının dikte ettiği toplumu çileden çıkaran ahlak dışı değerlerin modernlik ve LGBT maskesiyle körpe beyinlere yüklenmesini istemiyoruz. Eğitim, Milli değerlere bağlı bir aidiyet geliştirmeli. Bu aidiyet olmadığı için milyarlarca lira harcadığımız genç nesiller yurt dışına kaçıyor. Parayı biz ödüyoruz, ülkesine değil yabancılara hızmet ediyor, anarşi, terör ve yıkıcı eylemlere alet oluyor. Eğitim milli değilse yetiştirdiğiniz insan dışarı kaçar, yabancıya hizmet eder. Millete sadakati sağlayan eğitimdir. Eğer eğitim milli aidiyet ve özgüven veremezse, bilim ve teknolojide mandacılık kaderiniz olur, bilim ve aydın dünyanız küresel aklın peşinden gider, onun oyuncağı olur. Filistinden Afganistana kadar İslam aleminin sefaleti ve zavallı durumunun asıl nedeni sömürge eğitimidir. Bu yüzden 57 İslam ülkesi, bilim ve teknolojide bir İtalya etmiyor. Çünkü eğitim sistemleri modern sömürü yazılımı. Bu yüzden küçücük İsrail, dünyanın doğal kaynaklarına sahip İslam alemini dize getiriyor.

 

2. Bilimsel olmalı 

Bilimsel eğitim beyinlere moloz bilgiyi yükleyerek zihinleri işlemez hale getiren değil, arge, proje, patent ve bilgi üretmeyi öğreten eğitimdir. Ezberci Fulbright eğitimi ise zihinleri zombiye çeviren virüsün adıdır. Matematik, fen, biyoloji, okuduğunu anlama, idrak gibi bilimsel gelişmede esas alınan PİSA testinde nal topluyoruz. Okuma, araştırma ve bilimsel anlayışı öğreten, saklı yetenekleri keşfedip geliştiren bir eğitime ihtiyaç duyuyoruz. Süpergüç olmanın yolu, bilimsel düşünce ve anlayışı kazandıran, gençlerin teknolojik ve entellektüel yeteneğini açığa çıkarıp üretime katan bilimsel eğitimden geçer. 

Bilimsel analiz, sorgulama, değerlendirmeyi içeren "bilimsel değerlendirme" dersi olmalı. Bu ders gerekli, doğru ve güvenilir bilgiye kolayca ulaşmayı öğretir, bilgiyi analiz eder, virüs taramasından geçirir : Bilgi okyanusunda, doğru ve yararlı olanı nasıl seçebiliriz? Yanlış ve zararlı olanı nasıl tanırız? Bilgiyi nasıl yorumlar, değerlendirir ve yarar sağlarız? Bilgi hamalı olmaktan nasıl kurtuluruz? Akıl yürütmeyi, sorun çözmeyi, düşünce ve çözüm üretmeyi öğreten bu program ders olarak okutulmalıdır. Bu bilinçle yetişen bir toplumu aldatmak zordur. Eğitimin bu programdan yoksun olması, ezberci eğitimle zihinlerin kilitlenmesi yüzünden sorunlar karşısında, far yemiş tavşan gibi donup kalıyoruz. Depremden GDO’ya, aşıdan kolesterole kadar tüm hayati konularda bilim dünyamızın bir bölümü ak, diğer bölümü kara derken, seyredenler kafamız karıştı diyor. Çünkü zihinler, kafa karışıklığını önleyen, yanlış ve zararlı bilgiyi süzen anti-virüs programı ve bilimsel değerlendirme dersinden yoksun.  

Eğer bu ders okutulsaydı, yüzlerce milyar doları, cep telefonlarına, önlemediğimiz hastalıklara, enerjiye, gökdelenlere saçıp savurmak yerine, bilim ve teknolojiye yatırır, kısa sürede dünya devi olurduk. Bu söylenenlerin hepsi gerçek ve kanıtları ortada. Ama bilimde ‘kanıtın gücü’ konusunu bilmeyen toplumlar, kanıtları nasıl bulsun ve nasıl değerlendirsin? Bilim toplumu olmanın yolu, aklımızı kullanmayı öğreten derslerden geçer, yoksa beynimizi haşat eden lüzumsuz bilgileri ezberlemekten değil.

3. Test odaklı ezberci eğitim yerine, ihtiyaç duyulan bilgiye ulaşmayı, değerlendirmeyi ve kullanmayı öğreten bilimsel eğitim esas olmalı. Test odaklı eğitim, soruları çalarak devleti ele geçiren planın parçası olarak kullanıldı. Artık bundan ders almalıyız. Beyinleri gereksiz bilgiyle dolduran, zihinleri kilitleyen ve düşünemez hale getiren ezberci sistemle mücadele lafla olmaz. ‘Bilimsel düşünme ve değerlendirme’ dersi eğitimin temeli olmalıdır. Ama önce beyinleri gereksiz malumatla aptalalaştıran test odaklı ezberci eğitimi sorgulayan, sorun çözen, bilim ve teknoloji üreten şekle sokmalıyız. 

4. Çocuklarımızı körelten değil, saklı yeteneklerini bile keşfedip geliştiren bir eğitime ihtiyaç duyuyoruz. Ezbere dayanan bu sistemde öğrencilerin farklı yeteneklerini keşfetmek ve geliştirmek mümkün değildir. Gereksiz bilgileri ezberleme, sadece keşif ve yaratıcılığı öldürmez, bilim ve teknolojik yönden gelişimi de önler. Çünkü ezberle hafızayı işgal, sorun çözme, sorgulama, araştırma, keşif ve inovasyon yeteneğini köreltir. Sonuçta matematik, fen, biyoloji, okuduğunu anlama, idrak gibi bilimsel gelismede esas alınan PİSA testinde nal topluyoruz. Böyle bir eğitim bizi sömürge yapar. Süpergüç olmanın yolu, gençleri zombileştiren değil, teknolojik ve entellektüel yeteneğini açığa çıkarıp üretime katan bilimsel eğitimden geçer. 

Teste dayalı ezberci eğitim sistemi, lüzumsuz bilgilerle zihinleri işgal ederken, genç beyinleri düşünemez ve sorun çözemez hale getiriyor. Bu sistem İbni Sina, Mimar Sinan veya Edison gibi dahilerin keşfi ve yetişmesine mani. Nasıl çıksın ki? Beyinleri işe yaramaz moloz bilgiyle doldurursanız, çıkacak dahileri de yok edersiniz. Bu sistem bilim, teknoloji ve uygarlığın gelişimi için gerekli olan yeni bilgi, yetenek ve keşifleri engellediği için yerimizde sayıyoruz.

5. Eğitim, diplomalı işsiz milyonlar yerine, teknik ara eleman başta olmak üzere ülkenin ihtiyaçlarına ve dijital teknolojik devrime uygun insan kaynağı yetiştirmeye yönelik olmalıdır.

Sorunların çözümü, ekonomik gelişme, refah, yaşam kalitesinde artma, sağlıklı toplum olmak için  eğitim sistemini yeniden kurmalıyız. Bütün bunları sağlayacak olan temel, bilimsel eğitimdir. Bilimsel eğitim yoksa, bilim ve teknoloji gelişmez. Patent ve teknolojiye dönüşen bilimsel araştırmamız var mı? Kilitlenen sorunları çözecek bilgi ve teknolojiyi kim üretiyor? Milli gelirin ne kadarını bilim ve teknolojiden kazanıyoruz? Kendi aşı ve ilacımızı üretebiliyor muyuz? Geri kalmanın ve modern sömürünün en önemli nedeni Fulbright eğitim sistemidir.

Kurulan yeni dünyada var olmak için, eğitim ve öğretimin bilim ve teknolojik devrimi başarması gerekiyor. Mevcut sistem, bilim ve teknoloji üretimini sağlayacak şekilde baştan aşağı değişmelidir.



Bu yazı 1,059 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,169 µs