En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
17 Aralık 2017

KÜRESEL OYUN NASIL BOZULDU



TÜM YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYU TIKLAYINIZ

 

Bir asır önce Osmanlıyı parçalayıp yağmalayan oyun, şimdi yine etnik ve mezhep tezgahı ile Türkiyeyi parçalayıp yağmalamak istiyor. İslam coğrafyası bu yüzden kan revan içinde. Türkiye ve İslam coğrafyası üzerine oynanan küresel oyunlar, milli irade tarafından bir bir bozuluyor. İlk bozulan tezgah, etnik çatışmayı kışkırtan küresel oyun, milli iradenin etnik milliyetciliği ayağımın altına alıyorum demesiyle bozuldu. Küresel uzantılar bu hamleyi Türklük düşmanı gibi göstermeye kalktı ama millet yemedi. Kutuplaşma ve düşman kamplar yaratmak için bir taraftan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'e saldırılırken, öbür taraftan milletin inancı ve kıyafetiyle kasten dalga geçildi ama Milli irade bu oyunu da bozdu : Ne gazi Mustafa Kemale, ne de inancından, meşrebinden, kılık kıyafetinden dolayı millete hakarete izin vermeyiz dedi. 

Şimdi de Andımız tezgahı sahneye konmuş bulunuyor. Bu oyun da bozulacaktır. Nasıl mı? Yeni andımız olan bilim teknolojide süpergüç olmaya ve İlayi kelimetullah yani dünyaya özgürlük, barış ve adalet götürmeye yemin ettiğimiz zaman bu oyun da bozulacaktır. 

Türkiyeyi yıkmak için tezgahlanan oyunlar bitmek bilmiyor. İslam alemini kan revan içinde bırakan mezhep savaşını bölgemize taşımak istediler. Milli irade, yüce kitabımızda yazdığı gibi “Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yoktur, "bizim Şia diye bir dinimiz yoktur, bizim tek dinimiz İslam’dır” diyerek mezhep savaşı oyununu da bozdu. Küresel uzantılı ateist ve münafıklar bu seferde mezhepsiz diye saldırdılar ama millet bunu da yemedi. 

Küresel oligarşinin tek başarısı, medyada trilyon kere tekrarladığı İslamik terör söylemiyle barış dini olan İslamı zan altında bırakması. Bu başarıyı, dünya çapında kurup yönettikleri terör örgütlerini yine dünya çapında sahip oldukları yalan medyasının yarattığı algıya borçlular. DAEŞten FETÖye, PKKdan YPGye dünyadaki terörün mimarının küresel oligarşi olduğunu belgeleriyle dünya kamuoyuna sunan milli irade, hızla yayılan İslamın önünü kesmek için İslamı terörle özdeşleştiren bu aşağılık oyunu da bozmaya başladı.

 

İslam dünyasını mezhep savaşlarıyla kan revan içinde bırakanların son oyunu ise ; Peygambersiz İslam. 14 asırdır İslamı tahrif için uğraşan küresel fitne, bu tahrifatı düzeltme bahanesiyle, dünya çapında "bize Kuran yeter" kampanyası açarak sevgili Peygamberimizi ve hadislerini tasfiye etmeye çalışıyor. Milli irade, İslam medeniyetinin köklerinin Kur'an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye olduğunu söyleyerek yerinde bir kararla bu şeytani planı da bozuyor. Çok önemli bir gelişme. Şer cephesinin sistemli ve ısrarlı olarak İslamın temeli olan ehli sünnet omurgaya ve Diyanete saldırmasının nedeni bu. Diyanet bütcesini bahane ederek dini bütünlüğü bozmak istiyorlar. Kripto Fetönün tezgahladığı ahlak dışı kumpaslar ve sapık yorumlar da Diyaneti ve ehli sünnet anlayışı yıpratmak için. Bu saldırılar giderek artacak.

Küresel irade, Amerika kıtasını istila ederken kendini korumak için dışı Hristiyan içi İsrailiyat olan yeni bir din peydahladı. Küresel iradenin, Hristiyanlığın DNAsına attığı patolojik format yüzünden 600 milyon Evanjelik, cennete gitmek için körü körüne İsraili destekliyor. Bu formata göre, Yahudiler Filistini işgal edecek, Filistin Sinaya sürülecek. Tüm dinler birleştirilecek (Holistik din), Türkler yok edilecek ve yeryüzü cenneti kurulacak. Bu sapkın anlayış, Armageddon öncesi İsrail'in Nilden Fırata bütün topraklara sahip olmasını ve Mescid-i Aksa yerine Yahudi Tapınağı inşa edilmesini Tanrı'nın emri olarak görüyor. Kudüsün işgali ve Türkiyeye yönelik düşmanlıkların hepsi, küresel şeytanın tahrif ettiği dine atmış olduğu bu sapkın formata bağlı. Bu şeytani formatı ve planları bilmeden Kudüsü kurtaramayız. Dünyayı kıyamete zorlayan şeytani oyunlardan insanlığı kurtarmanın yolu bu oyunları bilmek ve bozmaktan geçiyor. Özellikle yeni dünya dini olarak tezgahlanan ılımlı İslam ve dinlerin birleştirilmesi projesini çok iyi bilmeliyiz.

 

Bu şeytani proje, medyadan nükleere her çeşit güce sahip olan küresel iradenin asla vazgeçeceği bir proje değildir. Bu proje Hak ile batılın mücadelesi olduğu için kıyamete kadar sürdüreceklerdir. Çeşitli kılıflar altında pazarlamaya devam edecekleri için bu projeyi enine boyuna incelemek gerekir. Küresel tezgahı bilmeden ciddi önlemler alamayız :

 

İslamı ılımlı İslam maskesi altında Holistik dine dönüştürme projesi sosyal medyada hızla yayılıyor. Bilinçaltı yöntemler ve dini inanışlar üzerine çalışan küresel üniversitelerde sistemli ve kapsamlı olarak hazırlanan bu proje, İslam ülkelerine sosyal medya grupları tarafından servis ediliyor. Proje, 3 aşamada İslam dinini kendi istedikleri Holistik dine dönüştürme amacını taşıyor. Müslümanların cehaletini çok iyi bilen ve İslam konusunda özel eğitim alan din ajanları tarafından organize edilmektedir.

 

ABD’nin Irak Eski Büyükelçisi Zalmay Khalilzad’ın yahudi asıllı eşi Cheryl Barnard’in, ABD Hava Kuvvetleri’ne (Pentagon’a) ve CIA’ye çalışan araştırma kuruluşu Rand Corporatıon adına 2003’te hazırladığı “Ilımlı İslam” (Civil Democratic Islam) adlı 83 sayfalık raporda "The Hadith Wars" (Hadis Savaşları) başlığı altında hadislerin ayıklanması gerekliliği yazılmış ve Kur'an’ın reformist açıdan yeniden yorumlanması gerektiği ve bunun nasıl yapılacağı raporda tek tek yazılmıştır. Raporda, Kur’an-ı Kerim ayetleri ve Hadisler üzerinde şüpheler meydana getirecek çalışmaların yapılması, modernist yeni Müslüman liderlerin meşhur edilmesi ve geleneksel Müslümanlara karşı kullanılması, sünnet ve hadislere itibar etmeyen tarikatların ve fikir akımlarının desteklenmesi tavsiye edilmiştir.

 

İslamik reform için sosyal medya gruplarının örgütlenmesi ve akademik çalışmalara destek verilmesi gerekli görülmüştür. Bu çalışmalarla yeterli zihinsel  değişim sağlandıktan sonra radikal İslam dedikleri geleneksel İslama karşı, ılımlı İslamın yani reforme ettikleri yeni dinin pazarlanması, hatta dikte edilmesi planlanmıştır. O tarihten günümüze kadar giderek artan İslamik reform veya ılımlı İslam söylemleri, planın uygulanmakta olduğunu gösteriyor. Son olarak Vahhabiliğin köksaldığı Arap ülkelerinde aniden ılımlı İslamın devrim olarak dikte edilmesi de bu planın hızla  uygulandığının göstergesi. 

 

Küresel güçlerin, barış dini olan İslamı, terörün kaynağı göstermek için devşirdiği terör örgütleri de bu projede rol alıyor. Bunların amacı, İslam ülkelerinde terör ve kaos yaratmak, Müslümanları birbirine kırdırmak, tarihi geçmişlerini yok etmek, küresel iradenin talimatlarına göre haritaları değiştirmek ve İslama karşı Batı dünyasında nefret uyandırmak ve bu yolla İslami yükselişi durdurmak. Son derece başarılı oldukları görülüyor. Batı dünyasında İslama yönelişin önünü kesmek için bundan daha etkili bir yöntem var mı? Bir tasla kaç kuş : Bir kurşun atmadan, kendi askeri ölmeden, imajı ve ekonomisi bozulmadan İslam alemini birbirine kırdırıp yok ediyorlar.

 

Bu küresel plana göre hareket eden ve sosyal medyada örgütlenen binlerce kişinin dayanak noktası, hurafe gerçeği üzerinden hareketle Kuran dışı kaynakların tamamı hakkında şüphe uyandırmaktır. Hurafeler ve uyduruk hadisler bahane edilerek Kuran dışı kaynaklara karşı tepki oluşturulmaktadır. Zaten uydurma hadis ve hurafeleri yıllardır reklam etmenin amacı da bu algıyı uyandırmaktı. Asırlardır kasıtlı olarak yayılan uydurma hadis, hurafe, kitap ve yorumlar İslamı değiştirme amacını taşımaktaydı. Şimdiki tahrif hareketinin amacı ise, tahrifi bahane ederek Kuran dışındaki kaynakları yok etmektir. Yani önce tahrifle yıprat, sonra da yıpratılan kısmı tasfiye ederek peygambersiz İslam diye anılan yeni bir din oluştur. Asırlardır oynanan küresel oyun bu.

 

Küresel şebekenin organize ettiği İslami Holistik dine dönüştürme projesi, aşağıda özetlenen 3 aşamalı küresel plana dayalı :

 

1. aşama ;  'bize Kuran yeter' sloganıyla, Kuran dışı kaynakların tasfiye edilme oyunu. Bu aşamada kuran dışındaki kaynaklara bulaşmış hurafe ve çelişkiler sergilenecek ve bunlar bahane edilerek tüm hadisler ve dini bilgi kaynakları tasfiye edilecektir. Bunları kuranla birlikte tasfiye etmek imkansız olduğu için, kendi akıllarınca öncelikle Kuran dışı kaynaklar tasfiye edilecektir. Gerekçe ise hazırdır : Bunların hepsi hurafa yalan uydurma ve yanlıştır. Allahın ve Peygamberin sözü değildir. Bu küresel plana göre Peygamberler postacı, yıllarca bizzat yaşayarak yaptıkları tebliğ görevi ise yok hükmündedir. Sayın anlamına gelen Hz. sıfatıyla bile dalga geçilmektedir. Milyonlarca yıl önce cereyan eden olaylar hakkında yapılan spekülasyonlar bilim gibi kabul görürken, daha dün yaşanan İslamın tarihi bilgileri hurafe sayılmaktadır. Bu mantıkla tarihi de yok saymak gerekiyor. Bunlara göre Kuran, sanki peygamber olmadan flashdisk içinde herkesin beynine yüklenmiştir. Bu küresel operasyonun amacı, Kuran dışı kaynakları geçersiz hurafe ilan ettikten sonra Kuranı istedikleri şekilde yorumlayıp tahrif etmektir. Aynı anda Amerika'dan İslam ülkelerine yayılan bu örgütlü operasyon, aslında bir tahrif hareketidir. Kuran dışı kaynaklara saldırıların nedeni, bu kaynakların küresel projeye engel teşkil etmesidir. Moon tarikatının düzenlediği kongrelerde yıllardır beyni yıkanan ilahiyatcılar ve küresel istihbaratın beslediği uzantıları, gece gündüz medyada milletin dini anlayışını bozmaya, İslamın temiz kaynaklarını bulandırmaya çalışıyor.

 

2. aşama da ise Kuran dışındaki bilgi kaynakları tasfiye edildikten sonra güya yeni bulunan antik Kuranların çok farklı olduğu masalıyla Kuran hakkında şüphe dönemi başlatılacak. Hatta Kuran, Tevrat, İncil ve diğer dini metinlerin Sümer yazıtlarından kopya edildiği tarihi bir devrim gibi beyinlere kazınacak. Bu dönem sonunda plana göre akıllarınca Kuran tasfiye edilerek, peygamberlere ve kutsal kitaplara gerek yok, 'bize Allah yeter' sloganıyla deizm dönemine geçilecek.

 

3. son aşama da, evrenin ulu mimarı adı altında tüm tanrılar tek tanrıya indirgenerek modern putperestliğe geçilecek. Bütün din ve inançların birleşimiyle sunulan Holistik dinin peygamberi Hz. Piyasa, küresel markalar tüketim dininin melekleri, herkesin cebindeki kredi kartları rahmeti, borsa faiz döviz ise bu tüketim dininin tesbihi olacaktır. Küresel markaları tavaf eden tüketim müridleri ise bu yeni dinin hacıları olacak. Kabenin etrafını çeviren gökdelen putlar, yeni yeni dinin sembolü.

 

Fitne ve nifak projesi son hızla sosyal medyada yayılarak akaid konusunda derin şüphe ve kargaşa yaratıyor. Nükleer saldırıdan daha tehlikeli olan bu zihinsel savaş, dünyada hızla yayılan İslam inancını sarsmaya ve yıkmaya çalışıyor.

 

KÜRESEL PLAN : ILIMLI İSLAM

 

Peygamberleri postacı gibi göstermeye çalışan anlayışın gayesi peygambersiz İslam. Buldukları üç beş sahte hadisi bahane ederek Ashabı kötülemek, sünnetle alay etmek, insanlığa örnek bir yaşantıyı bu şekilde zihinlerden silmek. Hedefleri ise 14 asırdır devam eden şeytanın tahrif hareketinin açtığı gedikleri tamir etmek bahanesiyle İslamın bütün yapılarını zaman içinde yıkmak. Neden? Dinler çorbası yapmak için birinci aşamada gereken bu. Peygamberleri devre dışı bırakmadan küresel şeytanın holistik dinini oluşturmak ve insanoğlunu tekrar tekrar aldatmak mümkün değil. ‘Yegane hak din İslam’ ayeti çiğnenerek, İbrahimi dinler sloganı altında yapılan dinler çorbasının amacı, Holistik din. Holistik, bütün dinlerin İbrani anlayışa göre bütünleşmesi anlamına geliyor. Madem tanrı tek, dinlerde tek olmalı diyorlar. Evreni tanrının parçası gören bütüncül (holistik) anlayış, kul olan insana tanrı payesi veriyor. Madem ki tanrı her yerde, o halde sende tanrısın diyen anlayış, ilham ve vahiy sizin içinizde diyerek peygamberlik payesi de vermiş oluyor. Bu yeni dünya dininin yarı tanrı, yarı peygamber müridleri için günah, haram, cehennem yok. Vahdet-i vücut, panteizm, Panentizm, Quantum çeşitli kılıklarda new age din diye sunuluyor. Ete kemiğe bürünen tanrı anlayışı, modern putperestlik. 

 

Holistik dinin önündeki en büyük engel peygamberler. Peygamberleri devre dışı bırakmadan dinleri nasıl birleştireceksiniz? Bu yüzden batıdaki bir sürü üniversite, asırlar önce İbrani özü hristiyanlığa bulayıp Evangelizm diye yutturdukları gibi Vahdeti vücut ve Mesneviyi yeniden yorumluyor. Tasavvuf ve vahdeti vücut metinlerini inceleyin : Hz. Peygamber ustalıkla gizlenirken gönül dostu dedikleri veliler göklere çıkarılır. Asırlardır toplumların bilinçaltına işlenen Mevlana ve veli adlı kişilerin, ön plana çıkarılması moda oldu. İslam ülkelerinde ise, 'Allah'tan başkasını veliler edinmeyin' ayetine rağmen inadına velilerin piyasaya sürülmesi, tarikat ve cemaatler içine sızmış bulunan küresel iradenin yürüttüğü resmen tasfiye hareketi. Artık müslümanlar veli, evliya, gönül dostu diye pazarlanan bu hacı hoca takımıyla daha çok muhatab oluyor. Hz. Peygambere karşı tavır alan küresel üniversitelerin Mevlana ve Yunus'a sahip çıkması, bunların reklamını yapması boşuna değil : İslam yerine Panteizm, Hz. Muhammed yerine de Mevlana ve çeşitli veliler verelim. Mevlanayı sevdiklerinden değil. Önceki asırlarda tahrif ettikleri Mevlanayı küresel projede kullanacakları için piyasaya sürüyorlar. Bütün amaçları Hz. Peygamberi ikinci plana düşürmek, sonra da zihinlerden silmek. Mesnevi ve Mevlana'nın gündemi işgal etmesi boşuna değil.

 

İkinci aşama da ise çeşitli oyunlarla Kuran-ı Kerimi ucundan kıyısından farklı yorumlarla akıllarınca tartışmalı hale getirmek, inananların zihninde şüpheler oluşturmak planlanıyor. Bu oyunda herkes kendi rolünü oynuyor ve oyunun tamamından habersiz. Bulunan güya en eski Kuranın şimdiki Kurandan çok farklı olduğu komplosu ile Amerika ve İsviçre’de yapılan güya bilimsel ve belgesel çalışmalar reklam edilerek Kuranın değişmiş olduğu ima ediliyor. Mevcut Kuranın zihinlerindeki şifreye uymadığı yani değişmiş olduğu planı ise beklemede. Okuduğunuz Kuran 19 şifresine uymuyor diyerek tahrif ettikleri Kuranı piyasaya sürecekler. Tezgahladıkları şeytani plan bu. İkinci aşamaya hızlı geçiş yapıldığı için, Tevbe suresinin bazı ayetlerini yok sayan bu oyunun foyası açığa çıkınca geri adım atıldı ve ilk aşamaya geri dönüldü. Bu yüzden şimdilik toplumun bilinçaltını belli şifrelerle formatlamak yeterli görülüyor. Zamanı geldiğinde ikinci aşamaya geçilerek Tevrat ve İncil için yapılan tahrifatı Kuran için denemek istiyorlar. Akıllarınca ilahi korumayı delecekler. Böylece iki aşamada İslamı budayarak uydurdukları yeni dine geçiş sağlanacak. Tıpkı hristiyanlığı Protestanliktan Evangelizme dönüştürdukleri gibi, İslamın da içini boşaltmak istiyorlar. Hedef, deizm ve Holistik din yoluyla modern putperestlik.

 

Kuranı akıllarınca tartışmalı hale getirdikten sonra, ‘bize Allah yeter’ sloganı altında, farklı dinleri ve peygamberleri dışlayan DEİZM dönemi başlayacak. Bundan sonra ise, ‘evrenin ulu mimarı’ sloganı altında Yüce Allahın sıfatlarını tahrif ve inkar dönemi geliyor. Her yerde hazır ve nazır olan Tanrının herkesin içinde olduğu sloganı Quantum masalıyla süslenerek, müridlerine tanrı payesi verilecek. İnsan ne isterse anında olacakmış. İsteklerini aklından geçirmesi, gerçekleşmesi için yeterliymiş. Uydurdukları bu yeni dinde günah, haram, cehennem yokmuş. Tanrı, kendine yasak koyar mı, kendini cezalandırır mı diyorlar. Bu son dönem, bütün dinleri ve tanrıları güya birleştiren Holistik dine yani Altın çağa geçiş dönemi, Modern putperestliğe yani küresel iradenin tüketim dinine geçmeyi hayal ediyorlar. Mükemmel din olan İslama uymak yerine, uydurulan şeytanın dinini ılımlı İslam adıyla pazarlamak.

 

Bu küresel proje kapsamında, asırlardır hüküm süren dinlerin altı oyuluyor. Bu amaçla devşirilen sözde din adamları, şeytani yöntemlerle ve sinsice inançların temellerini sarsıyor. İnananlar arasına şüphe, nifak ve fitne tohumları serpiliyor. Zihinler önce karıştırılıyor, sonra inkarla siliniyor ve yerine quantum masalı yükleniyor. Klasik dinler yerine pazarlanacak kokteyl dinine uygun zihinsel ortam hazırlanıyor. Küresel şeytan, uydurulan bu yeni dinin müridlerine tanrı payesi ve cennetin anahtarlarını veriyor. Her yerde hazır ve nazır olan Tanrının herkesin içinde olduğu sloganı Quantum masalıyla süsleniyor. Antik Uzaylılar masalıyla zihinler zehirleniyor. Uzaylı tanrılar, mağara adamına yani ilkel insana FOX1 geni aşılayarak güya kendi özelliklerini günümüz insanına bahşetmiş. Modern köleye dönüştürdükleri insana sahte tanrı payesi vererek aldatmanın yolu bu. Tanrı, kendine yasak koyar mı, kendini cezalandırır mı diyorlar. Günah, haram ve cehennemin olmadığı bu yeni dinde, bir şeyin olması için onu aklınızdan geçirmeniz yeterliymiş. Şeytan sürekli aldatıyor. Zihinsel savaş, zihinleri haşat ediyor.

 

Tüm dini değerler, inançlar ve kurallar özel imal edilen din ajanlarınca çelişkili hale getiriliyor, altüst ediliyor ve yok sayılıyor. Bu amaçla dünyanın her tarafında sosyal medya grupları oluşturuluyor. Peygamberlerin Hazreti sıfatı bile bu amaçla yok ediliyor. Adamlar gece gündüz bıkmadan usanmadan İslamı değiştirmek için çırpınıyor. Hedef ; Önce Hz. Peygamberi devre dışı bırakmak, sonra da bütün dinleri ve tanrıları güya birleştiren Holistik dine geçmek. Kelimeyi tevhid'den 'Hz. Muhammed Allah'ın resulüdür' gerçeği de bu kapsamda siliniyor. Peygamberleri sıradan postacı haline getirip devre dışı bırakmadan, yeni din nasıl pazarlanacak? Hak dinler ve peygamberler hakkında çıkarılan şüphe ve fitnenin amacı da bu. Bir sürü din ajanı, sürekli kin, nifak ve fitne kusuyor. Amaç belli : Müminler şaşırsın, şüpheye düşsün, neye ve kime inanacağını bilemez hale gelsin. Amaç insanları dinden imandan soğutmak. Başarılı oldukları kesin. İslam alemi bunlar yüzünden kan revan içinde. İslam alemindeki kardeş kavgası bunların eseri. Küresel şeytanın mehdileri zihinsel savaşla insanları sürekli aldatıyor, birbirine düşürüyor. Güncel araştırmalara göre, ateizm ve dini inanıştan yoksun olanların oranı yüzde 36 olmuş. Dine inananların yaşam tarzı ise ortada. Daha ne olsun. Bilim maskesiyle Darvinizmin pompolanmasının amacı tesadüf tanrısını pazarlamak. Bunların inandığı evrim, tesadüf tanrısının eseri. Tesadüf tanrısı ise 50 milyonda bir ihtimalden sonra buharlaşır. Halbuki bir DNA sarmalı bile katrilyonda bir ihtimalde bile tesadüfen oluşmaz, sonsuz bir aklı, sonsuz bir kudreti gerektirir. Çocuk beyinlere işlenen tesadüf tanrısına imanın bilimle bir ilgisi yok.

 

HEDEF : MODERN PUTPERESTLİK

 

Bilimsel ve belgesel kıvamında programlarla inançlar sarsılıyor. Güya dinler, peygamberler, medeniyet hatta insanoğlu yıldızlardan gelen uzaylıların eseriymiş. Vizyona giren yeni masalın adı : Darwin tutmadı, Uzaylı teorisi verelim. Esir alınan beyinler düşünemiyor : En yakın yıldızın dünyaya uzaklığı 70.000 ışık yılı. Her şeye kadir Allah'a inanmak yerine uzaylı putların izini aramak : modern putperestlik. İslamın özgürleştirdiği insanı tekrar uzaylı putların esiri yapma girişimi, Kabe'den şehirlere kadar her yeri kuşatıyor. İlkel insanın taptığı uzaylı putların marka isimleri her yerde hazır ve nazır. Putperestliği yeniden dirilten savaşın hedefi altın çağ diye yutturulan ebedi kölelik, silahı ise tüketim. İnançlar ve bütün değerler tüketiliyor.

 

Nükleer Kıyameti takiben uzaydan kurtarıcı mehdi gelecek kurgusuna zihinler hazırlanıyor. Uzaylı amcaların holistik dinini pazarlamanın yeni yolu bu. Reklam edilen güya bilimsel - belgesel programların tekrar tekrar yayınlanmasının nedeni, düpedüz beyin yıkama. Ehli kitabın tüm inançları kılıçtan geçiriliyor kimse farkında değil. İmana yönelen bu nükleer saldırının hedefi, resmen zihinsel soykırım.

 

Bu amaçla kutsal dinlerin sinsice altı oyuluyor. Dinler, inançlar, sistemler birbirine karışıyor. Vahşi kapitalizm abdest alıp ihrama giriyor, sonra da mülkiyeti inkar ederek sosyalizme rahmet okutuyor. Günah sevap, helal haram birbirine karışıyor. Şüpheye düşen insanlar, kime ve neye inanacağını bilemiyor. Nuh tufanından On emirin saklandığı Ahid sandığına kadar bütün kutsal metinler uzaylı amcalara bağlanıyor. Yarın Cebrail'in de uzaylı olduğunu ima ederlerse şaşırmayın sinsice yapılan saldırılar nükleer boyutta yani imana yönelik. Her alana yayılan bu acayip savaş, küresel şeytanın uzaylı müridleriyle, konuya fransız ehli kitap arasında.

 

Planlı, programlı, dış kaynaklı kötülük tohumları ekiliyor. Hiçbir inançta olmayan netliğe sahip olan yüce dinimiz hakkında namazdan oruca, zekattan kurbana kadar çıkarılan fitnenin amacı da aynı: zihinleri bulandırıp insanları şüpheye düşürmek. Melekler kaç kanatlı? Adam başı kaç huri düşüyor? Zihinler bunlarla meşgul edilirken göz göre göre dini, milli, ahlaki değerler yok ediliyor. Bir taraftan birbirine zıt din adamları ve dini yayınlar, öbür taraftan morfinli diziler, reklamlar, filmler beynimizi perişan edip uyuştururken narkozun etkisiyle pelte gibi oluyoruz. Sıra kanlı kardeş kavgasını başlatacak altın vuruşa geliyor. Kanlı ve masraflı savaşlar son hamle.

 

Bir anda meydanlara yayılan Marksist din ajanlarının misyonu farklı : Küresel sömürüyü gizlemek ve sömürü altında inleyen müslümanları yanıltıp birbirine düşürmek. Küresel oligarşiyi tasfiye etmeye çalışan İslami sermayeyi hedef göstermek. Sanki dünyayı yeni yeşeren Müslüman zenginler sömürüyor da bunlar onlara karşı savaş açmış. Sömürüden bitap düşen ülkelerde, Müslümanlar sömürüden arta kalanları kıt kanaat paylaşırsa sorunlar çözülürmüş. Küresel sermayenin acımasız sömürüsünden tek kelime bahseden yok. İslam alemini ve dünyayı adırlardır sömüren küresel oligarşiye karşı müslümanlar nasıl mücadele etmeli, ondan da bahseden yok. Bilim ve teknolojide atılım olmazsa, zulüm ve sömürüden kurtulmak mümkün değil ama besleme mehdiler bu konuda tek kelime etmiyor. Batının sömürüsü, bizi öbür dünya ile oyalayan, şüphe ve nifak sokan bu sahte mehdiler sayesinde. Bunların görevi, mevcut dini anlayışı ve otoriteyi yıkmak, sermayenin el değişimini önlemek. Bilim ve teknoloji üretimine başlayan İslami sermaye birikimini yok etme planı, küresel proje. Küresel oligarşi rakip istemiyor. Küresel sömürüyü kabule zorlayan ve çözümü fakirliği paylaşmakta gören bu plan, bir anda İslam ülkelerine dayatılıyor. Hedef, sermayenin İslami kesime geçmesini baltalamak ve teknolojik amaçlı kullanılmasını önlemek. Çünkü küresel sömürünün devamı, bizi öbür dünya ile oyalayan, şüphe ve nifak sokan din ajanlarının gayretine bağlı. Asırlardır İslam alemini ve dünyayı sömüren oligarşiyi gizleyen ve halkı birbirine düşüren bundan daha şeytani bir plan var mıdır?

 

İSLAMA KARŞI LİGHT İSLAM

 

İslam’a karşı Light İslam projesi de bu planın parçası. Küresel irade, asırlar önce Musevilik üstüne Hristiyanlığı nasıl elma şekeri gibi kapladı ise, şimdi de bu ikisini İslam’a bulayıp yepyeni bir ambalajda sunuyor. Bunu yedirmek için önce İslami anlayışı değiştirmeleri gerekiyor. Hz. Muhammed Allah’ın resulu ise ve Allah katında geçerli tek din İslam ise, İslam görünümlü ama içi Hristiyanlık ve Musevilik olan elma şekerini Şeytan, Adem oğluna yediremiyor. Bu yüzden İslam dininin kokteyl dinine uygun, light dedikleri şekle dönüşmesi lazım. ‘Hristiyan ve Yahudileri dost edinmeyin, onlar birbirinin dostudur, sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır’ ayeti varken dinlerin kardeşliği nasıl olacak? Bu amaçla Kur’an ve İslam’dan küresel oyunu bozan konular sinsice çıkarılıyor. Özetle yapılan bu.

 

Böylece paranın gücü ve büyüsünü kullanılarak, insanoğlunun gerçek Hak din arayışı da saptırılıyor. Bir taşla iki kuş : hem kendi çıkarlarını pazarlıyor, hem de insanın özgürlük arayışını saptırıyor. Bu amaçla dini örgütler, vakıflar, cemaatler içine sızıyor ve bu yapıları, yeni Holistik din projesine uygun olarak kullanıyor. Her çeşit hile, desise ve entrikanın kullanıldığı bu aldatma kıyamete kadar sürecek. Kimin kimden yana olduğu belirsiz bu karanlık savaş sınır tanımıyor. Küresel şeytanın devşirdiği bir avuç besleme din ajanı, İslam’ı dejenere etmek için akıl almaz yöntemler kullanıyor. Bu hedefe uygun dini örgütler sinsice klonlanıyor.

 

Kitleleri birbirine düşürüp kardeş kavgası çıkarmak için biat ve itaat zinciriyle esir alınan örgütler, gece gündüz çalışıyor. Bu savaşta ayakların beyne karşı çıkma şansı yok. Beyin ne derse ayaklar emre uyacak. İslam aleminde kaos, çatışma ve iç savaş çıkarmak için isteyen bu zihinsel terör, önce İslami anlayışı, sonra masum beyinleri formatlıyor. Hasan Sabbah bin yıl önce üçbeş kişiyi öldürürken, bu zihinsel terör, milyarların inancını, kültürünü yok ediyor. Şeytani planın hedefi, zulme ve sömürüye karşı olan İslam’ın genlerini değiştirmek, küresel sömürüye uyumlu hale getirmek. Küresel şeytan, yeni dünya dini maskesiyle modern putperestliği ve şeytana kulluğu dayatıyor. Bu zihinsel terörle İslam’ı dejenere etmek için mazlum Müslümanları kullananlar, Haşhaşi’lerden daha tehlikeli. Haşhaşi’ler, FETÖ benzeri  örgütlerin yanında bir hiç. Çünkü bunlar zihinsel soykırımla tüm Müslümanların Tevhid inancını öldürmek ve yerine modern putperestliği inşa etmek istiyor.

 

Herkesi şüpheye düşüren bu savaşta taraflar, yöntemler ve silahlar değişik. Bu savaş, zihinsel kölelik düzenini getirmek isteyen şeytanın orduları ile buna karşı çıkanlar arasında. Allah’tan başkasına kul olmayı yasaklayan özgürlük inancı ile zihinsel esareti dayatan küresel şeytan arasındaki bu savaşı, biat ve itaat zincirini kıranlar kazanacaktır. Bu savaşta, ya modern putları yıkarak gerçek anlamda özgür olacağız, ya da küresel mehdilerin modern köleleri olacağız. Ya küresel iradenin oyun ve planlarını bozacağız, ya da küresel müridler olacağız. Seçim bizim.

 

 

 



Bu yazı 1,491 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,751 µs