MİLLİ SEFERBERLİK MİLLİ KONGRELERLE BAŞLAR
Asırlardır küresel çıkarlara göre programlanan bilim ve akademik dünyamızın zihinleri, bundan böyle milli ve yerli çıkarlara göre çözümler üretecektir. Çünkü maaşlarını millet karşılıyor. Yapılacak iş, her konuda milli seferberliktir. Bilimden teknolojiye, sağlıktan ekonomiye, terörden bağımsızlığa... Bağımsız olmanın yolu teknoloji pazarı olmaktan değil, teknoloji üreten 4. sanayi devriminden geçer. İncir üzüm satarak buraya kadar. Teknolojik üretim yerine, teknolojik pazarlamayı bilim diye yutturan akademiden kurtulmak gerekiyor. Bilimsel ve teknolojik yönden hadım edilmiş üniversitelerin ilacı, sanayi işbirliğini geliştiren milli kongrelerdir. Hedef ; bizi sömürge pazarı yapan kongreler yerine, Türkiyeyi süpergüç yapacak milli kongreler.
Son 30 yıldır trilyonlarca $ ödediğimiz ilaç, cihaz ve teknolojiyi üretmenin yollarını arayan ulusal kongreler milli seferberlik demektir. Tıptan mühendisliğe tüm bilim dallarında yapılan kongrelerde, Üniversite, Sanayi, Bilim Teknoloji Bakanlığı katılımını sağlayan oturumlar milli ve yerli çözümler üretecektir. Kongrelerin hiç değilse bir günü bu konuya ayrılmalıdır. Ulusal kongreler, hastalıkları önleme ve sağlığı koruma odaklı olmalı. Kongrelerin bilimsel programı, ülke çıkarlarına göre belirlenmeli. Ülkeyi ithal ilaç ve teknolojinin açık pazarı haline getiren kongreler, milli üretimin yollarını araştıran şekle dönüşmelidir. Milli kurtuluşumuz başlıyor. Artık bayi toplantısına dönen kongrelerde küresel çıkarların reklam ve pazarlaması yerine, ilaç, aşı ve tıbbi teknolojinin ülkemizde üretimi için toplantı ve paneller yapılacaktır. Milli irade, bilim ve akademi dünyamızı küresel çıkarların aracısı olmaktan kurtaracaktır.
Kimse bilim yapıyoruz diye fiyaka yapıp halkı uyutup, aldatmasın. Cebimizi boşaltan, kaynaklarımızı dışarıya pompalayan değil, bizi zengin ve süpergüç yapacak bilim istiyoruz. Bilim, teknoloji, tasarım, üretim ve para, Da Vinci'nin şifresidir. Bu şifreyi kesintisiz çözen ülkeler zengin ve gelişmiş olur. Patent ve teknolojiye dönüşen bilimsel araştırmamız var mı? Kilitlenen sorunları çözecek bilgi ve teknolojiyi kim üretiyor? Milli gelirin ne kadarını bilim ve teknolojiden kazanıyoruz? Kendi aşı ve ilacımızı üretebiliyor muyuz? Lafa gelince herkes bilim yapıyor. Bilimde asıl konu kazanılan trilyon dolarların kimin cebine gittiği. Asıl Da Vinci'nin şifresi bu. Bu şifreyi kesintisiz çözen ülkeler zengin ve gelişmiş olur, parmağını yalarken bizim de ağzımız sulanır.
Kendinizin üreteceği bilim, teknoloji, patent, proje, fikir olmazsa, mecburi istikamet ithalattır. Çözümler dışarıdan gelir. Bilimsel mandacılığın nedeni, kısırlaştırılmış ithalci akademidir. Bu sömürünün girdabına düşen ülkeler için karşı koyacak, savunacak hiçbir yol yoktur. Çünkü toplumun beyni olan bilim ve aydın dünyası artık sömürüden yana çalışır, onların taşaronluğunu yapar. Bundan teknoloji, tasarım, üretim ve bizi zengin edecek bilim çıkmaz. Yıllardır bilim yapıyoruz da ne oluyor? Adamlar, bizi otla çöple meşgul ederken milyarlarca dolarlık kalp, ortopedi, göz… cihazlarını, ilaçları ve yüksek teknolojiyi bize satarak köşe oluyorlar.
Yaşamsal sorunlarımız çözüm beklerken, bilimsel mandacılıkla oyalanmamız bağımlılığın asıl nedeni. Gelişmiş ve sağlıklı toplum olmanın yolu hastalıkları önlemekten geçiyor ama bilim dünyamız yabancının keşfettiği cihazları pazarlamakla meşgul. Kendisi bir şey keşfetmekten aciz, başkasının keşfettiklerini pazarlamakla kafa buluyor. Yüzbinlerce ilaç ve teknolojik keşfin olduğu dünyamızda bizimkilerin keşfettiği bir ilaç veya ürün var mı? Sağlığa harcanan paranın aslan payı ilaç ve ithal teknolojiye gittiği için, geriye bir şey kalmıyor. Hastalıkları önlemeyi akıl etse, hastalıklara harcanan para kendine kalacak ama onu da akıl edemiyor. Hastalıklar önlenirse bunca ilaç ve teknolojiyi kime satacaksınız? Satış için hastalıkların artması, reklam ve pazarlama lazım. Bu yüzden kendini yabancı çıkarlara adamış bulunuyor. Bu yüzden kongrelerde reklam ve pazarlama yapmak kolayına geliyor. Bilim dünyamız, ne keşfediyor ne de hastalıkları önlemeyi ve bu yolla yararlı olmayı becerebiliyor. Ama mevzu para olunca çok para istemesini iyi biliyor. Bilmediği ise, keşfetmeden ve hastalıkları önlemeden para kazanamayacağı. Dünya Sağlık Örgütü, çok az masrafla hastalıkların önemli oranda önleneceğini, bu yolla sağlık sistemlerinin iflasının da önleneceğini bildiriyor ama teknoloji tacirlerinin umurunda değil. Çünkü bu işte para yok. Kimse bindiği dalı kesmek istemiyor. Sağlıklı toplum, bilim dünyamızın umurunda değil. Elinde çekiç olan çakacak çivi arıyor. Bu yüzden hastalıklar içinde kıvranıyoruz.
Ülkelerin kaynakları ilaç, pahalı teknoloji ve tüketime harcanıyor. Geriye kalan az miktar paranın paylaşımı ise kavgaya yol açıyor. Halbuki sorun, aydın ve bilim dünyasını kullanarak yapılan küresel teknolojik sömürüden kaynaklanıyor. Yani teknolojik sömürüye bilimsellik edasıyla aracılık edenler, reklam ve pazarlamayı bilim ve çağdaşlık edebiyatıyla yutturanlar bilerek veya bilmeyerek bu modern ve kibar soygunun içinde yer alıyor , kendi cukkasını düşünüyor. Hatırlatalım : Bilim ve teknoloji yoluyla acıtmadan yapılan sömürünün adı : modern sömürüdür. Modern sömürü, kan dökmeden, aydın ve bilim dünyasını kullanarak, güle oynaya yapılır.
Üst akıl milyarlarca dolarlık ilaç, aşı, cihaz ve yüksek teknolojiyi bize satarak köşe olurken, bizim akademi bunlara aracılık yapıyor. Kimse modern sömürüye aracılık etmeyi, bilimsellik diye yutturmasın. Bilim maskesiyle kaynakların dışarıya transferinde rol alanlar ve bunlara göz yumanlar ülkenin soyulmasına birlikte alet oluyor. Teknolojiden tıbba kadar ithal ürünler pazarı ve gösteri merkezine dönen kongreler, toplantılar, açık oturumlar ülkeyi pazar haline getirdi. Son 30 yılda, trilyonlarca doları teknoloji ithaline harcadık. Bunların pazarlamasını yapmak bizi kurtarmaz. Bizi ne kurtarır? Süpergüç olmamız iki hedefe kitlenmemize bağlı :
1. BİLİM VE TEKNOLOJİDE GELİŞİM
2. SAĞLIKLI TOPLUM
Dünya 4. Sanayi devrimine koşarken, orucu zeytinle mi hurmayla mı açalım tartışmaları, teknolojik gelişmenin önüne geçmemeli. Başarılarımız, geleceğimizin teminatı olmalı : ANKA İNSANSIZ UÇAĞI, ATAK HELİKOPTERİ, HÜRKUŞ, GÖKTÜRK UYDUSU, ALTAY TANKI, MİLGEM, MİLLİ DENİZALTI, MİLLİ FÜZELER, MİLLİ YAZILIMLAR, MİLLİ AŞI, MİLLİ İLAÇ, MİLLİ TEKNOLOJİ, ELEKTRİKLİ YERLİ OTO...
Bu iki hedef için ilk yapılacak devrim eğitim alanında olmalıdır. Eğitim, bilim ve teknolojik gelişimi sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Tıp ve sağlık eğitimi ise, hastalık odaklı değil sağlık odaklı olmalıdır. Sağlıklı toplum olmanın yolu, hastalıklı yapıyı değiştirmekten geçer. Sigaradan alkole, uyuşturucuya, gıdadan tarım ilaçlarına, GDO’ya… Sağlık ve hayatımızı kirleten kanallara akıllı filtreler takmadan sağlıklı bir hayata geçemeyiz. Bizi hasta eden yaşam tarzının ve bundan beslenen köhnemiş hastalık sisteminin kökten değişmesi gerekiyor. Yeni anayasa şart. Eski Türkiye zihniyeti ve alışkanlıklarıyla sağlıklı toplum kuramayız. Hastalık üreten ve bundan rant sağlayan sistem değişmezse, eski hastalıklı Türkiye aynen devam eder.
Bunca hastane, doktor, ilaç ve parayla yaptığımız, hasta balıkları son sistem makinalarla temizleyip yine aynı bataklığa atmak. Bataklık oluşumunu önlemeyi idrak edemiyoruz. Bataklığı önlemek, kurutmaktan daha mantıklı ve bilimseldir. Bunun yolu ise hastalıklı sistemi ve tıp eğitimini değiştirmekten geçiyor. Eğitim sistemi sağlık odaklı yapılmadıkça, yeni tıp fakülteleri ve sağlık okulları açmak sorunu çözmez. Bu görevi başaracak bir üst akla ihtiyaç duyuyoruz. Bu üst akıl ; Sağlık Bilimleri Üniversitesi, milli iradenin öncülüğünde ve onun talimatlarına göre bu milli ve yerli dönüşümü yapacaktır. Ülkemizin kaynaklarını dışarıya pompalayarak üniversiteleri borç batağına çeviren emme basma tulumba, artık tersine milli ve yerli üretim için çalışacaktır.
Sağlıklı toplum hedefi için hastalıkları önleyen düzenlemeler, halk sağlığı fakültesi, önleyici tıp, önleyici kardiyoloji, önleyici kanser... gibi bölümleri açacak kurum : Sağlık Bilimleri Üniversitesidir. Bütün tıp eğitimini hastalık odaklı olmaktan kurtarıp sağlık odaklı yapacak kurum olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi, bu hedefe göre organize olmalıdır. Adı üzerinde : SAĞLIK. Türkiye ; her yönden sağlıklı toplum hedefiyle sadece ezilen, sömürülen İslam Türk alemine değil, tüm dünyaya örnek olmalıdır. Tarihi misyonumuz bu. İnancımızın ve milli kültürümüzün gereği budur. Gazamız mübarek olsun.
KAYNAKLAR :
1.Türkiye sağlık sektörü 67 milyar $. 2023'te 160 - 170 milyar $ olabilir.
http://m.haberler.com/uluslararasi-biyoteknoloji-kongre-ve-fuari-chicago-4553370-haberi
2.Türkiye sağlık harcaması 2015’de 63 milyar $ oldu.
https://www.medikalakademi.com.tr/turkiye-saglik-sektor-harcama-milyar-dolar/
3.Türkiye’de hekime başvuru sayısı son 10 yılda 4 kat arttı!
https://www.medikalakademi.com.tr/2014-saglik-uygulama-tebligi-toplantisi/
4.2 milyar kutu ilaca 18 milyar TL ödedik.
https://www.medikalakademi.com.tr/sgk-gecen-yil-2-milyar-kutu-ilaca-18-milyar-tl-odedi/
5.Türkiye 2015’te kişi başı 25 kutu ilaç tüketti.
https://www.medikalakademi.com.tr/turkiye-2015-te-kisi-basi-25-kutu-ilac-tuketti/
6.https://www.medikalakademi.com.tr/bir-yilda-2-milyar-kutu-ilac-ictik-10-milyon-mr-cektirdik-ve-5-milyon-kisi-ameliyat-oldu/
7.http://www.medimagazin.com.tr/hekim/saglik-bak/tr-hekime-muracaat-sayisi-yine-artti-84-2-13-72315.html
8.http://m.haberturk.com/saglik/haber/1337908-mrda-avrupayida-oecdyi-de-geride-biraktik
9.Yılda 372 bin kişi pisi pisine ölüyor. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/24/gun101.html
10. Erişkin diyabetli sayısı 1990'da 1 milyon. TKD Arşiv 2000; 28: 20-26.
11. Kalp krizi ölümlerinde Avrupa'nın zirvesindeyiz. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/58911.aspx
12. Vasküler risk çalışmasının sonuçları açıklandı. http://www.sdplatform.com/Haberler/Haberler/2510/Vaskuler-Risk-Calismasinin-sonuclari-aciklandi.aspx
13. Türk Kardiyoloji Derneği Ulusal kalp sağlığı raporu - 2007
14. 'Happy' kalp yetmezliği araştırması.
http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kardiyologlar-istanbul8217da-toplandi-676-405-6680.html
15. Yapay kalbin trilyonlık faturasını devlet ödeyecek.
http://www.sgk.com.tr/616-Haber-400-bin-euro%60luk-yapay-kalbin-bedelini-artik-devlet-odeyecek.html
16. TURDEP-1 ve TURDEP-2 (2010) HEM BEL HEM KALÇA BÜYÜYOR. http://www.milliyet.com.tr/turk-insani-genisliyor--diyabet-artiyor----pembenar-detay-sagliklibeslenme-1301390/
17. Türkiye'de şişmanlık ve diyabet alarmı!http://www.sagliktagundem.com/haber/turkiye_de_sismanlik_ve_diyabet_alarmi.htm
18. Hastalıkların maliyeti 47 trilyon doları bulacak.
http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/dis-haberler/tr-hastalklarn-maliyeti-47-trilyon-dolar-bulacak-1-76-37482.html
19. Sigaraya yılda 15 milyar dolar harcıyoruz.http://www.ntvmsnbc.com/id/25101255/
20. SAĞLIK HARCAMALARI 9 YILDA 8 KAT ARTTI.
http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-saglik-harcamalari-9-yilda-8-kat-artti-2-18-34892.html
21. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-dunya-saglik-harcamalari-127-trilyon-dolara-cikacak-1-11-65015.html
22. http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kalp-damar-hastaliklarinin-tedavisi-ve-korunmasi-yetersiz-kaliyor-olum-vakalari-artiyor
23. http://www.medimagazin.com.tr/ilac-sanayi/genel/tr-ilk-9-ayda-ilaca-195-milyar-euro-harcandi
24. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-ilacin-devlete-faturasi-artiyor
25. 230 milyar lira ''duman'' oldu. http://mobil.hurriyet.com.tr/230-milyar-lira-duman-oldu-28699012
26. 1999'da ABD'de sigara şirketleri sağlık masrafları için 25 yılda 246 milyar dolar ödemeyi kabul etti http://gundem.milliyet.com.tr/kanada-da-58-milyarliksigaradavasi/gundem/gundemdetay/09.06.2012/1551346/default.htm
27. 30 YIL SONRA TÜM TÜRKİYE DİYABET OLACAK :
http://www.medimagazin.com.tr/hekim/genel/tr-30-yil-sonra-tum-turkiye-diabet-olacak-2-12-65643.html
28. 21. YÜZYILDA BİR MİLYAR KİŞİ SİGARADAN ÖLECEK. http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/03/150319_sigara_olum
29. BÖBREK HASTALIKLARINDA DÜNYA ŞAMPİYONUYUZ.http://www.gencdiyaliz.com/forum/showthread.php?tid=2812
30. http://www.ulusalpost.com/prof-dr-erhan-babalik-turkiyenin-kalp-damar-hastaligi-haritasini-cikardi-53931h.htm
31. http://m.milliyet.com.tr/-en-az-3-4-milyon-kiside-kalp-yetersizligi-var--magazin-1008728/
31. http://mobil.hurriyet.com.tr/yasam-tarzimiz-f-tipi-gibi-6291143
32. http://www.sabah.com.tr/yazarlar/oguz/2015/12/24/ar-ge-destegi-nasil-verilmeli
33. http://m.dunya.com/ekonomi/sanayide-montajcilik-ihracatin-ithalata-bagimliligini-haberi-203448
34.http://cadde.milliyet.com.tr/2013/08/21/YazarDetay/1801423/uretim_ve_ihracat_ithalata_bagimli
35. KÜRESEL SAĞLIK SEKTÖRÜ : 9.6 TRİLYON $. http://www.pwc.com.tr/tr/basin-odasi/2015-basin-bulteni/kuresel-saglik-hizmetleri-sektoru-yeni-oyuncular-ile-gelisiyor.html
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle