En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
17 Nisan 2017

SÖMÜRÜ SİSTEMİNİ YIKMAK KOLAY MI?



TÜM YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYU TIKLAYINIZ

SÖMÜRÜ SİSTEMİNİ YIKMAK KOLAY MI?


Medyadan siyasete, ekonomiden bürokatik oligarşiye ahtapot gibi her yeri saran kollarıyla modern sömürü sistemi bir akıl oyunudur. Bu oyun, küresel üst akılla sömürülen alt akıl arasındadır. Kurulan dış ve iç sömürünün garantörü ve sigortası ise, sömürgeci ülkelerdir ve bunlarla başa çıkmak zordur. Zordur çünkü, ellerindeki medya ile halkı aldatmak için her yolu denerler ve kısmen başarılı da olurlar. Sömürü medyası, halkın özgürlük ve bağımsızlık girişimini fitne ve nifakla böler parçalar. Sömürünün üst aklı ise, terör örgütlerine kadar pek çok yapıyı aynı cephede birleştirir, kurtuluş umudu gibi sunar, sonuçta halkı aldatırlar.


Kurdukları güçlü sömürü sistemi ve oligarşik yapılar nedeniyle,sömürdükleri ülkelerden kolayca çekip gitmezler. Binbir oyun ve entrika ile sömürüyü sürdürmek isterler. Sömürü sistemi darbe ve vesayet üzerine kuruludur. Darbelere çanak tutan oyunlarla ve yalan medyasıyla halkı aldatırlar. Karşı çıkanları ise darbeyle devirip sisi ile sömürüye devam ederler. Darbeler başarısız olur sömürü tehlikeye girerse, her çeşit terörle, kaosla, koalisyonlarla ülkeyi teslim alırlar. Dünyada kurdukları sömürü sistemi böyle işliyor.


Modern sömürünün temeli, teknolojik kısırlığa mahkum edilen ülkeleri pazar olarak kullanmaya dayanır. Satılan pahalı teknolojinin yerli üretimine asla izin verilmez.  Kurulan sistemin özü 1 kalp pili satıp 10 TIR üzüm almaya dayanır. Bir akıllı telefon almak için 1 TIR dolusu üzüme bir yıl çalışır ya da borç alırsınız. Borç alan emir alır, bağımsızlığını kaybeder. Asgari ücretli modern esaretin nedeni budur. Yüksek teknoloji üretimi  engellenirse asgari ücrete mahkum olursunuz. Değişmesin dedikleri sistem bu. Bu soygun düzeninde, milli kaynaklar faiz ve döviz lobisiyle, İMF ve oligarşiyle dışarıya pompalanır. Yöntem bu. Bu soyguna karşı çıkanları diktatörlükle suçlayıp hala bu sistemi savunanlar, sömürü düzeninin paralı uşaklarıdır. Bu savaşta terör örgütleri dahil oligarşik yapılar sömürünün devamı için çalışıyor. Ülkemizde bu iç ve dış sömürü düzenini kuranlar, içimizdeki uzantılarıyla birlikte 70 yıllık sömürü düzeninin değişmesini istemiyor. Milli iradeyi çeşitli oyun ve dümenlerle esir almaya çalışıyor. 


Köhnemiş sömürü sistemine sıkı sıkıya yapışmış olanlar, emziği alınan çocuk gibi bağırıyor. Halkın iradesini bile hazmedemiyorlar. Sen misin kurulan sistemi değiştirmek isteyen. Bu enkaz ve cenaze kaldırılacak ama enkazın küresel mimarları her yerden saldırıyor. Binlerce hayati ilaç ve aşıyı batıdan ithal ediyoruz. Yarın aşı ve ilaç vermiyoruz deseler, halimiz ne olacak? 2013 te basit bir penisilini bile vermediler, apışıp kaldık. İlaçtan otoya 70 yıldır yapılan ithal ürünlere ambalaj ve montaj. Her şeyimiz ithal, her şeyimiz dışa bağımlı. Değiştirmeyin diye yırtındıkları oligarşik sistem bu.


ANKA İNSANSIZ UÇAĞI, ATAK HELİKOPTERİ, HÜRKUŞ, GÖKTÜRK UYDUSU, ALTAY TANKI, MİLGEM, MİLLİ DENİZALTI, MİLLİ FÜZELER, MİLLİ SİLAHLAR, LAZER GÜDÜMLÜ BOMBALAR, MİLLİ AŞI, MİLLİ İLAÇ, ELEKTRİKLİ YERLİ OTO... yapan yeni Türkiye bunların işine gelmiyor.


Sömürü düzenini kuran batının eski sistemle övünmesini ve değişmesin diye dayatmasını anladık ta, aydın geçinenler bu sömürü düzeninin nesiyle övünüyorlar ve değişmesin diye niye yırtınıyorlar? Nasıl bir sistem kurmuşlarsa her yerden bağlamışlar. Kurdukları sömürü sistemiyle İMF ve Dervişlere muhtaç hale getirmişler. Nasıl becerdilerse, aydın ve solcu geçinenler bile bu sömürü sistemini savunuyor, halkı aldatmaya çalışıyor. Sömürü sisteminin kucağında, kongrelerde  reklam ve pazarlama yapan bilim dünyası ve aydınlar yüzünden son 30 yılda trilyonlarca doları yabancılara hediye ettik. ARGE için her yıl verilen 6 milyar dolar FETÖ ve oligarşi tarafından çarçur edilmiş. Bilim teknolojide neden yokuz anlayın. Bu sömürü sistemi değişmeden, bilim ve teknolojide devrim yapmamız mümkün değil. Sistemin değişmesine işte bunun için gerek var.


Bu sistem, emme basma tulumba gibi kaynakları dışarı pompalıyor. Köhnemiş sistem tulumba, oligarşik yapılar ise pompacı. Yüzbinlerce molekül içinde bir tane keşfedip para kazandığımız ilaç var mı? Türkiyeyi sömürenler 70 yıldır gelişmekte olan ülke diye uyuttular, yalan mı? Başkasının patentiyle ürettiklerimizden sadece ırgatlık ücreti alıyoruz. Çünkü çağımızda sadece patent yani akıl, bilim ve teknoloji para ediyor. Bu yüzden cari açık veriyoruz. İhracatın üçte ikisi ithal ikameli. Yani ithal ettiğimiz patentli ürünleri montaj yapıp boğaz tokluğuna ihraç ediyoruz.  4. sanayi devriminin ürettiği akıllı robotlar dünyasında Türkiye, eski sistemi değiştiremezse modern sömürü sisteminin asgari ücretli kölesi olur. Mesela 2023 yılında Türkiye hastalık sektörü büyüklüğü 170 milyar $ olacak. Pahalı ilaç ve teknolojiyi Türkiyede üretmeye başlamazsak işimiz zor. Bütcemiz hastalıklara, ithal ilaç ve teknolojiye gidecek. 70 yıldır incir üzüm satmakla, ambalaj ve montajla, faiz ve krizlerle geldiğimiz eski Türkiye burası. Şimdi anladınız mı halkımızın niye YENİ TÜRKİYE istediğini?


ESKİ TÜRKİYE motordan ilaca kadar sömürge dünyasına bağımlı idi. Askerin palaskasında bile Natoya muhtaç olduğumuz günleri unutmayın. ESKİ TÜRKİYE SİSTEMİ modern sömürüye yani ithal, montaj ve faize dayanıyor. ESKİ TÜRKİYE, halkın soyulduğu iki başlı tiyatro : Anayasa kitapçığını fırlat, doları ve faizi zıplat, 100 milyar doları lüplet, İMF ve Dervişe teslim et! Bu sistem değişecek, değişiyor. Türkiyeye saldırıların nedeni bu. Türkiye ne zaman bir şeyler yapmaya kalksa teror ve kaos oluyor. İMF yi, Dervişi, darbeleri amborgoları ve faiz % 4 e düşünce başlayan GEZİ olaylarını unutmayın.


Sömürü dünyası ve uzantıları ne kadar güçlü ve akıllı olursa olsun, hiçbir güç bağımsızlık genlerine sahip bir milletin önünde duramaz. Sömürüyü ve darbeleri önlemenin yolu halk devrimidir ve milli iradenin rehberliğinde devam ediyor. Yedi düvelin ve uzantılarının her türlü tezgahına ve aldatmasına rağmen halkımız 15 temmuzdan itibaren sömürü cephesini perişan etti. Şimdi de darbelerle perçinlenen sömürü sisteminin değişmesine karar verdi ve bunu başardı. Aradaki küçük fark kimseyi yanıltmasın. 70 yıldır yıkanan beyinlerin sömürü sistemini idrak etmesi tabii ki zaman alacaktır. Toplumun beyni sayılan aydın ve bilim dünyasını sömürgecilere kaptıran gariban halkın mücadelesi kolay değildir. Bu düzen değişmelidir diyenler bile zaman içinde genetik mutasyona uğradığı için sömürü düzeninin yılmaz bekcileri olmuştur. Bu yüzden küresel medyanın aldattığı milyonlar henüz alıştığı sistemin etkisinden kurtulamadı. İçimizdeki kriptolar ise bu mücadelede ölüm kalım savaşı verdi. Bu nedenle aradaki fark küçüktür. 


Sistemden beslenenler kolay kolay emziği bırakmasa da öyle veya böyle, sömürgecilerin kurduğu sistem demokratik yollardan değişiyor, değişecek. Bu bir süreç. Bu süreçte sıra oligarşinin ve geometrik yapıların tasfiyesinde. Halkın beynini yıkayan, halkı aldatan, halkı birbirine kışkırtan gayrimilli medya tasfiye edilmeden bu süreç hızlanmaz. Sömürü savaşında, sömürgeciler yerine sömürüye karşı çıkanları suçlayan ve iç savaş çığırtkanlığı yapan fitneci gayrimilli medya öncelikle tasfiye edilmelidir, ediliyor. Halkın kanını iliğini sömüren tenyaların tamamı temizlenmeden sömürü önlenmez. 

Sömürü sisteminin gizli iktidarı hızla tasfiye edilecek. Modern sömürü düzenini yıkarak kötü kaderimizi değiştirecek bu milli devrimi durdurmak artık imkansız. Modern sömürü kafesindeki Türkiye artık özgürlüğe uçuyor. Artık kurdukları sömürü düzeni çöküyor. Sömürü dünyası her yolu denedi ama milli irade karşısında mağlup oldu. Bundan sonra galip gelme şansları yok. Çünkü sömürü sistemi kökten değişiyor. Artık anayasa kitapcığı fırlatıp iki ekonomik krizle yüz milyarlarca doları iç etme tiyatrosu sona eriyor. Artık halkın seçtiği başkanlar İMF, medya ve hiçbir güç önünde eğilmeyecek. Artık terör ve kaos çıkarıp darbe yaparak kurdukları vesayet ve faizci modern sömürü sistemi yıkılıyor. Artık muhtar bile olamazsın diye dayattıkları modern esaret düzeni çöküyor. Artık ülkeyi felakete sürükleyip Atlantik ötesinden kurtarıcı pozlarında mehdi ve Derviş gönderme dönemi sona eriyor. Artık kumar borcu olmayan 11 bakanın arandığı Güneş motel sistemi tarih oluyor. Halkın seçtiği Başkanla halkın iktidarı sömürünün panzehiri.


HEDEF TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE


ABD’ye, Fransadan Almanyaya İngiltereye kadar yedi düvelin hep birlikte Türkiyeye yaptığı kıskacın, tehditlerin, sinsi saldırıların nedeni bu. Terörden kaosa, ekonomik krizden soykırım yalanına tüm baskıların nedeni bu. Şimdi de sömürüye karşı çıkan evet cephesine karşı Nazi yöntemleri devrede.


BM, IMF, DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ, DÜNYA BANKASI, OECD, G8, BİLDERBERG, DAVOS, AVRUPA KONSEYİ gibi kurumların kurduğu sömürü düzenine kafa tutan, posta koyan Türkiye, sömürülen dünya ve İslam ülkelerine kötü örnek oluyor. Sömürü düzeninin canını sıkan bu. Dünyada kurdukları sömürü düzeni çatırdıyor. Vahşi batıda başlayan olaylar, sömürü düzeninin çöküşünü haber veriyor. Dünyayı sömüren bir avuç oligarşinin kurduğu düzen yıkılıyor.


Derviş ve İMF kucağında  % 7500 gecelik faizi % 4’e indiren, toplanan vergilerin % 86’sı faize giderken bu oranı  % 9’a indirip faiz lobisini tokatlayan, modern sömürüyü önleyen Türkiye’ye yapılan saldırılar boşuna değil.


Askerin palaskasında bile NATOya muhtaç eski Türkiyeden, kendi teknolojisini üreten ve korkusuzca kullanan, tehditlere boyun eğmeyen, sömürgecilere posta koyan yeni Türkiyeye...


Türkiye artık kurudukça IMF ile sulanan, yeşerdikçe krizlerle budanan bağımlı bir ülke değil.


Milli iradeye güvenin. Millet ne derse o. Sömürgecilerin değil, milletin dediği olur. Sömürgecilerin dayattığı İngiliz - Fransız sisteminden kurtuluyoruz. Türkiye süpergüç olacak. Başkanlık sistemi binlerce yıllık tarihimizin gereği. Artık özümüze dönüyoruz. 3 kıta, 7 denize hükmeden şanlı yürüyüşümüz yeniden başlıyor




Bu yazı 1,411 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,865 µs