En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
31 Ocak 2017



MİLLİ SEFERBERLİK MİLLİ KONGRELERLE BAŞLAR

Son 30 yıldır trilyonlarca $ ödediğimiz ilaç, cihaz ve teknolojiyi üretmenin yollarını arayan ulusal kongreler milli seferberlik demektir. Tıptan mühendisliğe tüm bilim dallarında yapılan kongrelerde, Üniversite, Sanayi, Bilim Teknoloji Bakanlığı katılımını sağlayan oturumlar milli ve yerli çözümler üretecektir. Kongrelerin hiç değilse bir günü bu konuya ayrılmalıdır. Kongrelerin bilimsel programı, ülke çıkarlarına göre belirlenmeli. Ülkeyi ithal ilaç ve teknolojinin açık pazarı haline getiren kongreler, milli üretimin yollarını araştıran şekle dönüşmelidir. Milli kurtuluşun başka yolu yok. Artık bayi toplantısına dönen kongrelerde küresel çıkarların reklam ve pazarlaması yerine, ilaç, aşı ve tıbbi teknolojinin ülkemizde üretimi için toplantı ve paneller yapılmalıdır.

Sömürünün ve yoksulluğun nedeni ; yozlaşmış, kısırlaşmış, ithalci akademidir. Kendinizin üreteceği bilim, teknoloji, patent, proje, fikir olmazsa, mecburi istikamet ithalattır. Çözümler dışarıdan gelir. Bilimsel mandacılığın nedeni, ilaçtan aşıya başkasından medet uman kısırlaştırılmış ithalci akademidir. Bu sömürünün girdabına düşen ülkeler için karşı koyacak, savunacak hiçbir yol yoktur. Çünkü toplumun beyni olan bilim ve aydın dünyası artık sömürüden yana çalışır, onların taşaronluğunu yapar. Bundan teknoloji, tasarım, üretim ve bizi zengin edecek bilim çıkmaz. Yıllardır bilim yapıyoruz da ne oluyor? Adamlar, bizi otla çöple meşgul ederken milyarlarca dolarlık kalp, ortopedi, göz… cihazlarını, ilaçları ve yüksek teknolojiyi bize satarak köşe oluyor. Gelişmekte diye 70 yıldır uyutulan ülkelerde pazar oluyor.  

Çağımızda telefondan bilgisayara, aşıdan enerjiye keşfeden ve üreten kazanıyor. Keşfettiği ile değil, tükettiği ile övünenin özgür yaşama şansı yok. Milletler ancak bu şekilde ayakta kalabilir, yoksa ayaklar altında kalır. Milletler, ancak bilim ve teknoloji ürettiği kadar özgür ve bağımsız olabilir. Artık sokaklarda bağırarak özgür ve bağımsız olma dönemi bitti. Bağımlılığın dipsiz kuyusundan ancak bilim ve teknoloji ipiyle çıkabiliriz. Gerçek dünyada keşfettiğiniz kadar özgür, ürettiğiniz kadar bağımsızsınız. Bilim ve teknoloji üretemezseniz, yaşama hakkınızda yoktur, şansınızda. Filistin’den Afganistan’a İslam aleminin sefaleti ve zavallı durumunun asıl nedeni bu. Doğal kaynaklara sahip 57 İslam ülkesi bilim ve teknolojide bir İtalya etmiyor. Modern sömürgecilik adı verilen bu sistemin amacı, cep telefonundan uçağa, ilaçtan aşıya ülkeleri acıtmadan sömürmektir.

Ülkelerin beyni sayılan akademik dünyayı ele geçirmenin amacı, modern sömürüdür. Bilim ve teknoloji bu açıdan ikiye ayrılır : Cebimizi dolduran veya boşaltan. Aşıdan ilaca, akıllı telefondan kalp piline ihraç ettikleriniz cebinizi doldururken, ithal ettikleriniz cebinizi boşaltır. Akademik dünyanın, ithal edilen milyarlarca dolarlık yüksek teknolojiyle övünmesi, caka satması sizi aldatmasın. Bu sömürünün amacı, trilyonlarca dolarlık ilaç ve teknolojiyi pazarlamak. Daha yenilerde JAMA dergisinde yayınlanan bilimsel bir araştırma, satılması  istenilen ilaçların yazılması için 3 dolarlık pizzanın yeterli olduğunu gösteriyor. 280 bin doktor üzerinde yapılan araştırmaya göre, pizza dilimi arttıkça yazılan ilaç miktarı da artıyor. Küresel pazarlama insanları ne hale dönüştürüyor, anlayın. Gavurun ekmeğini yiyen... atasözü demek ki doğruymuş. Size de bu 3 dolarlık adamların bilimsel masallarını dinlemek düşüyor. 

Modern sömürüye çalışan bilim mafyasıyla ve bilimsel mandacılıkla gidilecek yer, sömürge pazarı olmaktır. Yüzbinlerce molekülün pazarlandığı dünyada bunların keşfettiği bir tek ilaç var mı? Milyarlarca $ ödediğimiz ilaç, cihaz ve teknolojiyi üretmeye yönelik multi-disipliner bilim dallarının çözümler ürettiği ulusal kongreler neden yapılmıyor? Küresel sistemin kurduğu düzene uymak zorunda olan hekimleri suçlamıyoruz. Lafımız bu modern sömürü düzeninin turistik fedailerine. Tıptan mühendisliğe tüm bilim dallarında yapılan kongrelerde, Üniversite, Sanayi, Bilim Teknoloji Bakanlığı katılımını sağlayan oturumlar ne zaman düzenlenecek? Küresel şirketler de tabii ki bu toplantılara katılacak ama birlikte üretim için. Herkes kazansın. Alnımızda enayi yazmıyor. Son 30 yılda trilyonlarca doları, bu yozlaşmış akademi yüzünden telef ettik. Modern sömürü böyle yapılıyor. Akademiyi küresel kontrol altına almak bunun için gerekli. Bilim dünyamız ve kongreler küresel boyunduruktan kurtulmadan bilim ve teknolojide ilerleme hayaldir.

70 yıllık bilim karnemizin sorumlusu yozlaşmış akademiye soralım :

Teknoloji üretemeyen, yaşamsal sorunları çözemeyen akademi ne işe yarıyor? Başkalarının ekmeğine yağ süren araştırmaların bize ne faydası var? Sadece makale yayınlamakla, atıf almakla sorunlar çözülmüyor. Oyun dümene dayalı atıf indeksi ve h faktörü karın doyurmuyor. Nerede kendi sorunlarımızı çözen araştırmalar? Nerede kendimizin ürettiği ilaç, aşı ve teknolojiler? Nerede projeler? Nerede patentler? Dünyadaki donanım, yazılım, bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon pazarı yılda dört trilyon $. Dünya bu dört trilyon doları paylaşırken, keşif, patent ve teknoloji üretme yerine laf üretenler yüzünden cep telefonu ve geyik muhabbete son 10 yılda 250 milyar $ harcadık. Dünya 4. sanayi devrimine giderken sizin planınız ne?

Yaşamsal sorunlarımız çözüm beklerken, bilimsel mandacılıkla oyalanmamız bağımlılığın asıl nedeni. Gelişmiş ve sağlıklı toplum olmanın yolu hastalıkları önlemekten geçiyor ama bilim dünyamız yabancının keşfettiği cihazları pazarlamakla meşgul. Kendisi bir şey keşfetmekten aciz, başkasının keşfettiklerini pazarlamakla kafa buluyor. Yüzbinlerce ilaç ve teknolojik keşfin olduğu dünyamızda bizimkilerin keşfettiği bir ilaç veya ürün var mı? Sağlığa harcanan paranın aslan payı ilaç ve ithal teknolojiye gittiği için, geriye bir şey kalmıyor. Hastalıkları önlemeyi akıl etse, hastalıklara harcanan para kendine kalacak ama onu da akıl edemiyor. Hastalıklar önlenirse bunca ilaç ve teknolojiyi kime satacaksınız? Satış için hastalıkların artması, ithal ürünlerin reklam ve pazarlaması lazım. Bu yüzden kendini yabancı çıkarlara adamış bulunuyor. Keşfetmek ve üretmek yerine kongrelerde reklam ve pazarlama yapmak kolayına geliyor.

Bilim dünyamız, ne keşfediyor ne de hastalıkları önleyerek yararlı olmayı becerebiliyor. Becerebilse, milyarlarca dolar ülkede kalacak, zengin ülke olacağız. Ama keşfetmeden, üretmeden çok para istemesini iyi biliyor. Konuşunca mangalda kül bırakmıyor. Bilmediği tek şey, keşfetmeden ve hastalıkları önlemeden para kazanamayacağı. Dünya Sağlık Örgütü, çok az masrafla hastalıkların önemli oranda önleneceğini, bu yolla sağlık sistemlerinin iflasının da önleneceğini bildiriyor ama teknoloji tacirlerinin umurunda değil. Çünkü bu işte para yok. Bu yüzden sağlıklı toplum, bilim dünyamızın umurunda değil. Elinde çekiç olan çakacak çivi arıyor. Bu yüzden hastalıklar içinde kıvranıyoruz. Kimse bindiği dalı kesmek istemiyor.

Kıt kaynaklar ilaç, pahalı teknoloji ve tüketime harcanıyor. Sağlık sektörünün büyüklüğü, gerçek ihracatımızı geçmiş, kimse farkında değil. Gerçek ihracat 60 milyar $ iken, sağlık sektörü büyüklüğü 63 milyar $ olmuş, 2023 beklentisi ise 170 milyar $. Hastalıklara harcanan paranın aslan payı ilaç ve teknoloji ithaline gidiyor. Geriye kalan az miktar paranın paylaşımı ise kavgaya yol açıyor. İlaç ve teknolojiye giden paradan arta kalan parayı, yıllık hasta muayene sayısı olan 800 milyona bölerseniz acı gerçeği idrak edersiniz. Bilim dünyamız bu basit hesabı bile yapmaktan aciz. Çektirdiği her MR ve yazdığı her ilaçtan arta kalan para bu. Çünkü bunları keşfetmekten ve hastalıkları önlemekten aciz.  Ulusal kongreler, hastalıkları önleme ve sağlığı koruma odaklı olmalı.

Sorun, aydın ve bilim dünyasını kullanarak yapılan küresel teknolojik sömürüden kaynaklanıyor. Yani teknolojik sömürüye bilimsellik edasıyla aracılık edenler, reklam ve pazarlamayı bilim ve çağdaşlık edebiyatıyla yutturanlar bilerek veya bilmeyerek bu modern ve kibar soygunun içinde yer alıyor, kendi cukkasını düşünüyor. Hatırlatalım : Bilim ve teknoloji yoluyla acıtmadan yapılan sömürünün adı : modern sömürüdür. Modern sömürü, kan dökmeden, aydın ve bilim dünyasını kullanarak, güle oynaya yapılır.

Üst akıl milyarlarca dolarlık ilaç, aşı, cihaz ve yüksek teknolojiyi bize satarak köşe olurken, bizim akademi bunlara aracılık yapıyor. Kimse modern sömürüye aracılık etmeyi, bilimsellik diye yutturmasın. Bilim maskesiyle kaynakların dışarıya transferinde rol alanlar ve bunlara göz yumanlar ülkenin soyulmasına birlikte alet oluyor. Teknolojiden tıbba kadar ithal ürünler pazarı ve gösteri merkezine dönen kongreler, toplantılar, açık oturumlar ülkeyi pazar haline getirdi. Son 30 yılda, trilyonlarca doları teknoloji ithaline harcadık. Bunların pazarlamasını yapmak bizi kurtarmaz.  

DÜNYADAKİ SAVAŞ ;

Üst akılla alt akıl arasında.

Üst akıl bilim teknolojiye hakim.

Alt akıl upgrade olamazsa yok olup gidecek.

Bunun yolu bilim ve teknolojiden geçer.

Bu devrimi yapamayan kırıntı akla döner, kırıntı peşinde koşar.

Dünyanın yarısı günde 2 dolara yani kırıntıya talim ediyor. 

Dünyayı etkileyen 62 ailenin geliri ise dünyanın yarısının gelirinden fazla. Neden mi? Bilim ve teknolojiye onlar hükmediyor. Çağımızda akıllı telefonu, nükleeri, uçakları, enerji tribünlerini, ilaç ve aşıları üreten kazanıyor. 

Bilim dünyamız ve üniversiteler, asırlardır bilim ve teknolojik yönden kastre edilmiş, ülkeyi pazar haline getiren küresel sisteme harem ağası gibi bağlanmış bulunuyor. Harem ağası yapmanın yolu, önce bilim ve teknoloji üreten yolu budamak, sonra da teknolojik üretime ve kazanca dönüşmeyen sözde bilimsel çalışmalarla kıt kaynakları tüketmek : Bilimde kendi kendini tatmin işte budur.

Kimse bilim yapıyoruz diye fiyaka yapıp halkı uyutmasın. Bilim, teknoloji, tasarım, üretim ve para, Da Vinci'nin şifresidir. Bu şifreyi kesintisiz çözen ülkeler zengin ve gelişmiş olur. Patent ve teknolojiye dönüşen bilimsel araştırmamız var mı? Kilitlenen sorunları çözecek bilgi ve teknolojiyi kim üretiyor? Milli gelirin ne kadarını bilim ve teknolojiden kazanıyoruz? Kendi aşı ve ilacımızı üretebiliyor muyuz? Lafa gelince herkes bilim yapıyor. Bilimde asıl konu kazanılan trilyon dolarların kimin cebine gittiği. Asıl Da Vinci'nin şifresi bu. Bu şifreyi kesintisiz çözen ülkeler zengin ve gelişmiş olur, parmağını yalarken bizim de ağzımız sulanır.

Dün Hintlilere logaritma cetvellerini ezberleterek beyinleri körelten anlayışın bugünkü yöntemi çok farklı. Bilim ve teknoloji yoluyla acıtmadan yapılan sömürünün adı : modern sömürüdür. Modern sömürü, kan dökmeden, aydın ve bilim dünyasını kullanarak, güle oynaya yapılır. Çağımızda asgari ücretli köleleştirmenin en kestirme yolu bu. Modern sömürgecilik işte bu!

Teknolojiden tıbba kadar her alanda sektörlerin kontrolüne giren kongreler, toplantılar, açık oturumlar ülkeyi pazar haline getirdi. Bilim ve aydın dünyamız başkasının keşfettikleriyle övünmekten, bunların reklamını yapmaktan özel zevk alıyor. Bu da aşağılık kompleksini yenmenin başka bir yolu.

Hastalıklara harcanan bütçede milyarlarca dolarlık ilaç ve teknoloji payı her yıl artarken, zavallı halkın payına, çöken SGK ve ekonomik kriz düşecek. Kongrelerin ışıltısı kimseyi aldatmasın. Bunlar Pompeinin son günleridir.

Kongreler ithal ürünler pazarı ve gösteri merkezi olmaktan ne zaman kurtulacak? Ünvanların arkasına sığınarak halkı yabancı reklamlar ile aldatmaya son verelim artık. Binlerce ilaç ve molekül içinde bize ait bir şey var mı? Çağımızda İlaçtan aşıya, uçaktan silaha yüzlerce trilyon dolarlık pazarın hedefi, bizim gibi bilim ve teknoloji üretemeyen, fındık fıstıkla oyalanan ve 70 yıldır gelişmekte diye uyutulan ülkeler. Yozlaşmış akademi hem uyutuyor, hem soyulmamıza yardımcı oluyor.

Bu yolla yapılan modern sömürüye çanak tutan ülkeler krize davetiye çıkarıyor. Son 30 yıldır Milli kongrelerle pahalı ilaç ve teknolojiyi Türkiyede üretmenin yolları aransaydı, bugün 2 milyarlık İslam Türk alemine bunları biz satıyor olacaktık.

Asırlardır küresel çıkarlara göre programlanan bilim ve akademik dünyamızın zihinleri, bundan böyle milli ve yerli çıkarlara göre çözümler üretmelidir. Çünkü maaşlarını millet karşılıyor. Yapılacak iş, her konuda milli seferberliktir. Bilimden teknolojiye, sağlıktan ekonomiye, terörden bağımsızlığa... Bağımsız olmanın yolu teknoloji pazarı olmaktan değil, teknoloji üreten 4. sanayi devriminden geçer. İncir üzüm satarak buraya kadar. Teknolojik üretim yerine, teknolojik pazarlamayı bilim diye yutturan akademiden kurtulmak gerekiyor. Bilimsel ve teknolojik yönden hadım edilmiş üniversitelerin ilacı, sanayi işbirliğini geliştiren milli kongrelerdir. Hedef ; bizi sömürge pazarı yapan kongreler yerine, Türkiyeyi süpergüç yapacak milli kongreler.

Yeni dünyada nükleerden füze kalkanına, ilaçtan aşıya, stentten kalp piline bilim ve teknoloji üretemeyen, 4. sanayi devrimini yapamayanlar, yapanların uşağı olacak yani modern köle olacak. Bu devrimi yapamazsak ezan bile dinletmezler. Hatırlatalım : Kabeyi bile üst aklın füze kalkanı koruyor.

Üst akıl olmanın yolu teknoloji pazarı olmaktan değil, teknoloji üreten 4. sanayi devriminden geçer. İncir üzüm satarak buraya kadar.

Milli irade, bilim teknolojide AR-GEye yılda 6.5 milyar $ harcamış, daha ne yapsın? Suçlu kim?

Suçlu ; bilimsel ve teknolojik yönden hadım edilmiş üniversiteler 

Suçlu ; teknolojik üretimle cebimizi dolduran değil, cebimizi boşaltan akademi.

Suçlu ; teknolojik üretim yerine, teknolojik pazarlamayı bilim diye yutturan bilim dünyamız.

Suçlu ; küresel iradenin çıkarları için milli iradeye savaş açan, ülkesi aleyhine imza toplayan yozlaşmış akademi. 

İlk yapacağımız iş : Kullandığımız milyarlarca dolarlık teknolojik ürünleri Türkiyede üretmenin yollarını araştıran Milli kongreler yapmaktır. 2 milyar nüfusa sahip İslam - Türk alemi ve Afrika doğal pazar olarak bizim öncülük etmemizi bekliyor. Milli irade, bilim ve akademi dünyamızı küresel çıkarların aracısı olmaktan çok yakında kurtaracaktır.

TÜBİTAK

ÜNİVERSİTELER VE AKADEMİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ

BİLİM TEKNOLOJİ SANAYİ BAKANLIĞI

MESLEK ODALARI, DERNEKLERİ, KURUMLARI

KÜRESEL VE YERLİ ŞİRKETLER,

Bugünden tezi yok,  

Kıt kaynakları çarçur etmek yerine

Küresel çıkarların aracısı olmak yerine

Bayi toplantısına dönen kongrelerde

Pazarlama yapmak, fink atmak yerine

Bilim ve teknolojide Milli kongreler

Milli toplantılar düzenlemelidir.

Hadi kır zihninin zincirlerini.

Özgürlük ve Bağımsızlık buradan geçiyor.

KAYNAKLAR :

1.Türkiye sağlık sektörü 67 milyar $. 2023'te 160 - 170 milyar $ olabilir.

http://m.haberler.com/uluslararasi-biyoteknoloji-kongre-ve-fuari-chicago-4553370-haberi

2.Türkiye sağlık harcaması 2015’de 63 milyar $ oldu.

https://www.medikalakademi.com.tr/turkiye-saglik-sektor-harcama-milyar-dolar/

3.Türkiye’de hekime başvuru sayısı son 10 yılda 4 kat arttı!

https://www.medikalakademi.com.tr/2014-saglik-uygulama-tebligi-toplantisi/

4.2 milyar kutu ilaca 18 milyar TL ödedik.

https://www.medikalakademi.com.tr/sgk-gecen-yil-2-milyar-kutu-ilaca-18-milyar-tl-odedi/ 

5.Türkiye 2015’te kişi başı 25 kutu ilaç tüketti. 

https://www.medikalakademi.com.tr/turkiye-2015-te-kisi-basi-25-kutu-ilac-tuketti/

6.https://www.medikalakademi.com.tr/bir-yilda-2-milyar-kutu-ilac-ictik-10-milyon-mr-cektirdik-ve-5-milyon-kisi-ameliyat-oldu/

7.http://www.medimagazin.com.tr/hekim/saglik-bak/tr-hekime-muracaat-sayisi-yine-artti-84-2-13-72315.html

8.http://m.haberturk.com/saglik/haber/1337908-mrda-avrupayida-oecdyi-de-geride-biraktik

9.Yılda 372 bin kişi pisi pisine ölüyor. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/24/gun101.html 

10. Erişkin diyabetli sayısı 1990'da 1 milyon. TKD Arşiv 2000; 28: 20-26. 

11. Kalp krizi ölümlerinde Avrupa'nın zirvesindeyiz. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/58911.aspx 

12. Vasküler risk çalışmasının sonuçları açıklandı. http://www.sdplatform.com/Haberler/Haberler/2510/Vaskuler-Risk-Calismasinin-sonuclari-aciklandi.aspx 

13. Türk Kardiyoloji Derneği Ulusal kalp sağlığı raporu - 2007 

14. 'Happy' kalp yetmezliği araştırması.

http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kardiyologlar-istanbul8217da-toplandi-676-405-6680.html 

15. Yapay kalbin trilyonlık faturasını devlet ödeyecek.

http://www.sgk.com.tr/616-Haber-400-bin-euro%60luk-yapay-kalbin-bedelini-artik-devlet-odeyecek.html

16. TURDEP-1 ve TURDEP-2 (2010) HEM BEL HEM KALÇA BÜYÜYOR.  http://www.milliyet.com.tr/turk-insani-genisliyor--diyabet-artiyor----pembenar-detay-sagliklibeslenme-1301390/ 

17. Türkiye'de şişmanlık ve diyabet alarmı! http://www.sagliktagundem.com/haber/turkiye_de_sismanlik_ve_diyabet_alarmi.htm

18. Hastalıkların maliyeti 47 trilyon doları bulacak.

http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/dis-haberler/tr-hastalklarn-maliyeti-47-trilyon-dolar-bulacak-1-76-37482.html 

19. Sigaraya yılda 15 milyar dolar harcıyoruz. http://www.ntvmsnbc.com/id/25101255/ 

20. SAĞLIK HARCAMALARI 9 YILDA 8 KAT ARTTI.

http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-saglik-harcamalari-9-yilda-8-kat-artti-2-18-34892.html

21. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-dunya-saglik-harcamalari-127-trilyon-dolara-cikacak-1-11-65015.html

22. http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kalp-damar-hastaliklarinin-tedavisi-ve-korunmasi-yetersiz-kaliyor-olum-vakalari-artiyor

23. http://www.medimagazin.com.tr/ilac-sanayi/genel/tr-ilk-9-ayda-ilaca-195-milyar-euro-harcandi

24. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-ilacin-devlete-faturasi-artiyor

25. 230 milyar lira ''duman'' oldu.  http://mobil.hurriyet.com.tr/230-milyar-lira-duman-oldu-28699012

26. 1999'da ABD'de sigara şirketleri sağlık masrafları için 25 yılda 246 milyar dolar ödemeyi kabul etti   http://gundem.milliyet.com.tr/kanada-da-58-milyar liksigaradavasi/gundem/gundemdetay/09.06.2012/1551346/default.htm 

27. 30 YIL SONRA TÜM TÜRKİYE DİYABET OLACAK :

http://www.medimagazin.com.tr/hekim/genel/tr-30-yil-sonra-tum-turkiye-diabet-olacak-2-12-65643.html

28. 21. YÜZYILDA BİR MİLYAR KİŞİ SİGARADAN ÖLECEK.  http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/03/150319_sigara_olum

29. BÖBREK HASTALIKLARINDA DÜNYA ŞAMPİYONUYUZ. http://www.gencdiyaliz.com/forum/showthread.php?tid=2812

30. http://www.ulusalpost.com/prof-dr-erhan-babalik-turkiyenin-kalp-damar-hastaligi-haritasini-cikardi-53931h.htm

31.  http://m.milliyet.com.tr/-en-az-3-4-milyon-kiside-kalp-yetersizligi-var--magazin-1008728/

31.  http://mobil.hurriyet.com.tr/yasam-tarzimiz-f-tipi-gibi-6291143

32. http://www.sabah.com.tr/yazarlar/oguz/2015/12/24/ar-ge-destegi-nasil-verilmeli 

33. http://m.dunya.com/ekonomi/sanayide-montajcilik-ihracatin-ithalata-bagimliligini-haberi-203448

34. http://cadde.milliyet.com.tr/2013/08/21/YazarDetay/1801423/uretim_ve_ihracat_ithalata_bagimli

 35. KÜRESEL SAĞLIK SEKTÖRÜ : 9.6 TRİLYON $. http://www.pwc.com.tr/tr/basin-odasi/2015-basin-bulteni/kuresel-saglik-hizmetleri-sektoru-yeni-oyuncular-ile-gelisiyor.html

36. http://jamanetwork.com/journals/jamainternalmedicine/article-abstract/2528290 




Bu yazı 1,498 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,285 µs