En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
8 Mart 2014

ACI AMA GİZLENEN GERÇEK




Kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak %10’una sahipler.           

Dünya’daki mal varlığının ise % 1’ine sahipler.          

Erkekler dünyadaki toplam gelirin % 90’ına ve toplam mal varlığının % 99’una sahipler.

GÖRÜNEN GERÇEK BU.

PEKİ GİZLENEN GERÇEK NE?

Trilyonlarca dolar 85 kişide.

Milyarlarca değil trilyonlarca doları sömürenlerden bahsediyoruz.

Bu 85 kişinin serveti dünyanın yarısının gelirinin 65 katı.

Bu para nereden geliyor?

Küresel sömürü sisteminden.

Bu sömürüyü nasıl gizleyebilirsiniz? Çok basit.

Kadın erkek ayırımı, zengin fakir, köylü şehirli, iktidar muhalefet, laik anti-laik, sol sağ ayırımı…

İnsanlar bu görünen gerçeklerle oyalanırken,

Dünyayı sömüren bu 85 kişinin kurduğu sömürü düzenini göremez.

Bilim, teknoloji, ağır sanayi… Siz tüketirken tükenirsiniz.

Son 10 yılda cep telefonu ve geyik muhabbete 250 milyar $ verdik.

Son 4 yılda 60 milyar $ lüks taşıt ithaline ödedik.

Borsa faiz döviz : Bermuda şeytan üçgeninin yuttuğu paradan geriye kalan?

Değişen sadece kadın-erkek gibi suni gruplar arasındaki gelir dağılımı.

Bir ailenin toplam geliri değişmeden, bireylerin geliri değişse ne yazar?

Arta kalan kırıntıları, öyle veya böyle paylaşsanız ne yazar?

Halkın gerçek geliri artmadan, Oligarşik gelirin artması milli gelir değildir.

Peki, Oligarşik sistemin sömürüsüne, Milli irade karşı çıkarsa ne olur?

Başına gelmedik bela kalmaz. Yerli taşıt derseniz, tokadı yersiniz !

Milli taşıt, milli enerji, milli madencilik, milli ilaç, milli irade, milli devlet…

Kaos, terör, çatışma, suikast, iç savaş dahil her çeşit belaya hazır olun.

Son bir yılda ülkemizin başına gelen felaketlerin tek nedeni budur.

Darbelerle 2 trilyon dolarımız çalınırken göz yumanlar, çanak tutanlar,

Son 1 yıldır ‘cambaza bak’ oyunuyla 150 milyar dolarımızı çaldılar.

Sebep ne? Neden çaldılar?

ANKA UÇAĞI, GÖKTÜRK UYDUSU, ALTAY TANKI, ATAK HELİKOPTERİ, MİLLİ GEMİLER VE DENİZALTI, UÇAK TANIMA PROGRAMLARI, MİLLİ AŞI MERKEZİ, MİLLİ İLAÇ MERKEZİ…

İşte kaosu başlatan nedenler bunlar.

Füze kalkanı için Çin’le görüşmeye bile adamların tahammülü yok.

Erbakan ‘Milli sanayi’ dediği için başına gelmeyen kalmadı.

ACI GERÇEK : Sömürüyü önleyecek olan bilim, teknoloji ve milli sanayi.

Ekonomiden üretime, siyasetten savunmaya kadar herşeyin temeli teknolojidir.

Teknolojiniz yoksa akıllı telefondan uçak ve otoya kadar dışa bağımlı olduğunuz için ekonominiz bozulur, borç almak zorunda kalırsınız. Borç alan emir alır.

Düyunu umumiden, Dervişe mahkum olduğumuz 2001 krizlerine kadar bu acıyı son 2 asırdır yaşıyoruz.

Silah, füze kalkanı, uçak, nükleer teknolojiniz yoksa, savunmanızda dışa bağımlı olursunuz, Milli güvenliğiniz ve siyasetiniz vesayete dayanır.

İkinci dünya savaşı sonrası dayatılan Marshall misyonu ve Fulbright anlaşmasının hedefi  vesayet altına almaktı. Vesayet demek Fulbright eğitimi demektir.

Eğitim dış kaynaklı olursa, zihinleriniz, yaşam tarzınız, kültürünüz milli olmaktan uzaklaşır, gayrimilli olur. Düğünleriniz bile gavur düğünü gibi olur.

Savaşların hedefi, sömürüyü pekiştiren yaşam tarzını dayatmaktır. Acıtmadan yapılan bu savaşın adı zihinsel savaştır. Hedefi bilim ve teknolojiden uzak, tüm değerlerini kaybetmiş zombi toplum yaratmaktır.

Ülkeleri bilim ve teknolojiden uzaklaştırmanın yolu da, mistik yaşam tarzını empoze eden uydurma bir din ile bunu empoze eden bir avuç din adamından geçer.

Koca Hint kıtası bu yöntemle acımasız bir şekilde sömürüldü. Bilim ve teknolojik üretimde bir İtalya etmeyen 57 İslam ülkesi de yine bu yolla acımasız bir şekilde sömürülüyor. 

Zihinlere gayrimilli yazılımı yükleyen Fulbright eğitimi ve yabancı kolejler yozlaşmaya ve beyin göçüne yol açarken akademiyi bilim ve teknolojide mandacılığa mahkum etti.

Zihinsel işgalin kadroları, milli aşıdan milli uçağa kadar yaptığımız üretimi engelledi. Milli teknolojik hamleler darbelerle, gayrimilli medya ve iş dünyasıyla önlendi.

Trilyonlarca doları dışarıya transferle görevli sömürü dünyasının içimizdeki taşaronları ve komisyoncuları, yerli oto yerine şeftali üretin diye dalga geçtiler.

Vesayetin kadroları teknolojik üretimi engellemek için akademinin üniversite-sanayi işbirliğini yok ederek, akademiyi batının papağanı yaptı.

Bunlar yüzünden ilaç, aşı, tıbbi teknoloji, oto, uçak ithalatına trilyonlarca dolar ödedik. Cari açığın, ekonomik krizlerin, yoksulluk ve yozlaşmanın, siyasi kargaşa ve kaosun gerçek nedeni Modern sömürgecilik işte budur.

Bilim ve aydın dünyamız, üniversiteler, yönetimler bu acı gerçeği bir türlü idrak edemedi.

Başkasının keşfedip sattığı akıllı telefonlarla caka satmak yetiyor mu?

Üç asırdır kötü kaderimiz bu cehalet yüzünden değişmiyor.

Sömürü düzenini oya gibi işleyen anlaşmalar dikte edilmiş.

Özeti şu : Batıdan izinsiz ve habersiz hiç bir şey yapamazsınız.

Onlar ne derse yapacaksınız. Başka yolu yok.

Hem de 2S yöntemiyle : ya Seve Seve, ya da Seve Seve.

Aksi halde  3 S yöntem hazır : Seni Sana Öptürürler.

Düğmeye basmaları yeterli. Bir anda paralel ve yuvarlak yapılar harekete geçer.

Düne kadar sizi destekleyen gruplar aniden sizi dövmeye başlar.

Darbenin nerden geldiğini, neden yapıldığını bilemezsiniz.

Küresel sömürü sisteminin devşirdiği bir sürü grup, vakıf, dernek, sendika, cemaat boşuna mı besleniyor?

Bu sömürü düzenini korumak ve kollamak için.

‘Milli irade böyle istiyor’ dediğiniz an, darbeyi yersiniz.

Telaffuz etmenize dahi tahammülleri yoktur.

İsterseniz deneyin ve görün sonucunu.

ACI AMA GİZLENEN GERÇEK BU !


    



Bu yazı 1,651 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,076 µs